Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Osman bin Huneyf bildiriyor: İyi olması için duâ istiyen bir âmâya, abdest alıp, iki rekât namaz kılmasını, sonra “Allahümme innî es'elüke ve eteveccehü ileyke bi-Nebiyyike Muhammedin Nebiyyirrahme, yâ Muhammed innî eteveccehü bike ilâ Rabbî fî hâcetî-hâzihî, li taktıye-li, Allahümme şeffi'hü fiyye” duâsını okumasını emretmiştir.
Eshâb-ı kirâm, bu duâyı hep okurdu. Bu duâda, dileğin kabûl edilmesi için, Muhammed aleyhisselâmı vesîle edilmektedir.
Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm. Duâsı da bütün hastalıklar için okunur. Derdlerden kurtulmak için ve murâda kavuşmak için beşyüz kerre okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer def’a salevât-ı şerîfe okuyup duâ etmelidir.
Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, “Bir hasta, lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minezzâlimînkırk def'a okursa, şehîd olarak vefât eder. Şifâ bulursa, bütün günâhları afv olur.”
Bir gün iki gözü a’mâ bir kimse gelip, “yâ Resûlallah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” Allahü teâlâya duâ et, gözlerim açılsın,” dedi. Peygamberimiz, “Kusûrsuz bir abdest al! Sonra Yâ Rabbî! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselâmı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğimPeygamberim Muhammed aleyhisselâm! Seni vesîle ederek,Rabbime yalvarıyorum.Senin hâtırın için kabûl etmesini istiyorum.Yâ Rabbî! Bu yüce Peygamberi bana şefâatcı eyle! Onun hurmetine duâmı kabûl et!” duâsını okumasını söyledi. Adam, abdest alıp duâ etti. Hemen gözleri açıldı. Bu duâyı Müslümanlar, her zaman okumuşlar ve maksadlarına kavuşmuşlardır.