Tilmsân’da yetişen İslâm âlimlerinin büyüklerinden. İsmi, Abdürrahmân bin Muhammed bin Muhammed bin Mûsâ el-Vecdîcî’dir. El-Bustân kitabının müellifi olan İbn-i Meryem ( radıyallahü anh ), Seyyid Abdürrahmân’ın doğumunun 929 (m. 1523) senesinin sonu olduğunu; “Bizzat kendisinden işittim” diyerek haber vermektedir. 1011 (m. 1602) senesi Şa’bân ayının ondokuzunda Cum’a günü, Tilmsân’da vefât etti. Tilmsân, Cezayir’de bulunan büyük bir şehirdir.
Babası Muhammed bin Muhammed bin Mûsâ da, o zamanın büyük âlimlerinden idi. Abdürrahmân Vecdîcî ilk tahsilini babasının huzûrunda yaptı. Ali bin Yahyâ el-Câdiri ve Muhammed bin Hibetullah el-Vecdîcî gibi âlimlerden de okuyarak ilmini ilerletti. İlim öğrenmek aşkıyla, Cezayir taraflarında bulunan Zevâve beldelerine gitti. Orada Yahyâ bin Ömer ez-Zevâvî ve başka âlimlerden ilim öğrenip, çok güzel yetişti. Aklî, naklî ve edebî ilimlerde, bilhassa; fıkıh, hadîs, nahiv, arûz, lügat, hesab ve ferâiz ilimlerinde çok yüksek âlim oldu. Aynı zamanda çok kuvvetli bir şâir olup güzel şiirleri vardır.
Abdürrahmân el-Vecdîcî, ilimde çok yüksek derece sahibi, âlimlerin hucceti, senedi, büyük bir allâme idi. Fasîh ve beliğ konuşurdu. Çocukluğundan i’tibâren, iffet ve edeb ile, kötü hâllerden uzak olarak yetişmiş olup, birçok güzel sıfatları kendinde toplamış idi. Yüksek ahlâk, güzel edeb ve çok tevâzu sahibi idi. Dâima güler yüzlü idi. Devamlı olarak insanlara iyi ve fâideli şeyler anlatırdı. Bütün gayretiyle, her işinin dînin emrine uygun olmasına çalışırdı. İnsanlara, çok faydalı oldu. Çok hizmetler yapıp, insanlara ilim ve edeb öğrenmeleri için gayret gösterdi. Lisânı ve kalemi çok kuvvetli idi. Zayıflara, muhtaçlara ve ilim ehline karşı gayet şefkatli ve pek merhametli idi. Onlara çok acır, çok yardım ederdi. Bununla beraber inatçı, kaba ve zorba kimselere, müslümanlara sıkıntı veren zâlimlere karşı gayet sert, şiddetli ve celalli idi. Allahü teâlânın rızâsı için hakkı ve hakîkati söyler, bunun için kınayanların kınamalarından çekinmezdi.
Abdürrahmân bin Muhammed el-Vecdîcî hazretleri vefât ettiğinde, cenâzesi öyle kalabalık oldu ki, sanki Tilmsân’da ve civar yerlerde hiç kimse kalmamış hepsi cenâzeye gelmişlerdi. Cenâze namazı kılındıktan sonra, tabutunun kabristana götürülmesinde, insanların çokluğundan dolayı çok büyük meşakkat çekildi. Ravda-i Âl-i Zeyyân’da, Tilmsân âlim ve evliyâsının meşhûrlarından İbrâhim bin Muhammed Masmûdî’nin ( radıyallahü anh ) yanına defnolundu.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) El-Büstân sh. 129