Osmanlı âlimlerinden. Kırkıncı Osmanlı şeyhülislâmıdır. İsmi, Muhammed’dir. Bıçakcı-zâde Abdülhalîm Efendi’nin oğludur. Bursalı Esîri Mehmed Efendi diye meşhûr olmuştur. Bursa’da doğdu. Doğum târihi bilinmemektedir. 1092 (m. 1681) senesinde Bursa’da vefât etti. Vefâtından önce yaptırmış olduğu Pirinç Hanı civarında Hoca Sungur Mescidi. bahçesinde defnedildi.
İlk tahsilini babasından gördükten sonra, Mu’îd-zâde ve Hâfız-zâde’den ilim öğrendi. Daha sonra ilim tahsili için İstanbul’a geldi. Şerîf Şirvânî’nin ilim meclisinde bulunup ilim öğrendi. Şeyhülislâm Yahyâ Efendi’nin hizmetinde bulundu. İlim öğrenip istifâde etti. Onun talebeleri arasında, en yükseği oldu. Mülâzım (stajyer) olarak yanında bulundu. İlk olarak fetvâ kâtipliğine ta’yin edildi. Daha sonra fetvâ emîni oldu. Bu arada ilim ve fazilette yükselip şöhreti her tarafta duyuldu. Sultan Dördüncü Murâd Hân’ın iltifât ve ihsânlarına kavuştu. Bütün vezirler ve kadıaskerler, onun yüksek vazîfelere getirilmesini istiyorlardı. 1037 (m. 1627) senesinde. Maktul Hasen Paşa Medresesi müderrisliğine ta’yin edildi. 1040 (m. 1630) senesinde Mısır’a gönderildi. 1043 (m. 1633) senesinde. Beşiktaş Sinân Paşa Medresesi müderrisliğinine getirildi. 1044 (m. 1634) senesinde Zekeriyyâ Efendi Medresesi’nde, 1045 (m. 1635) senesinde Pîri Paşa Medresesi’nde, 1048 (m. 1638) senesinde Mustafa Ağa Medresesi’nde müderris olarak vazîfelendirildi. Aynı sene içerisinde. Sahn-ı semân medreselerinden birine terfi ettirildi. 1049 (m. 1639) senesinde Çorlu Medresesi’ne nakledildi. 1052 (m. 1642) senesinde tekrar İstanbul’a dönüp, Vâlide Sultan Medresesi müderrisliğine ta’yin olundu. 1054 (m. 1644) senesinde Mekke-i mükerreme kadılığıyla vazîfelendirildi. Bu vazîfeye deniz yoluyla gitmek üzere yola çıktıklarında, bulundukları gemi, Rodos adası yakınlarında Venedik korsanlarının hücumuna uğradı. Gemide bulunanların çoğu şehîd oldular. Bursalı Mehmed Efendi, saray ağalarından Sünbül Ağa ile birlikte, korsanlar tarafından esîr edilip Malta’ya götürüldü Orada dört yıla yakın esîr kaldığı için, “Esîrî” diye anılmıştır. Dört yıllık esâretten kurtulduktan sonra, 1059 (m. 1649) senesinde Mısır kadılığına ta’yin edildi. Mısır kadılığı için giderken. Şam’a uğrayıp, oranın âlimleriyle ilmi sohbetlerde bulundu. Mısır kadılığını bir yıl kadar yürüttükten sonra, 1060 (m. 1650) senesinde vazîfeden alındı. 1062 (m. 1652) senesinde Edirne kadılığına ta’yin edildi. 1063 (m. 1653) senesinde bu vazîfeden de alındı. Bu arada tasavvufa yönelerek, Edirne’de Şeyh Muslihuddîn Efendi’ye talebe olup ondan feyz aldı. İbâdet ve tâatle meşgûl olduğu sırada, 1064 (m. 1654) senesinde Bozcaada’ya gönderildi. 1065 (m. 1655) senesinde İstanbul kadılığına getirildi. 1068 (m. 1658) senesinde Anadolu kadıaskerliğine yükseltildi. 1069 (m. 1659) senesinde Bolevî Mustafa Efendi yerine şeyhülislâmlık makamına getirildi. Bu vazîfede. Köprülü Fâzıl Ahmed Paşa’nın sadrâzam olmasına kadar, iki yıl on ay ondört gün kaldı. 1072 (m. 1661) senesinde vazîfeden alınıp Bursa’ya gönderildi. Memleketi olan Bursa’da ilim, ibâdet ve tâatla meşgûl iken 1082 (m. 1671) senesinde hac ibâdetini yapmak için Hicaz’a gitti. Mekke’den sonra, Resûlullah ( aleyhisselâm ) efendimizin Ravda-i Mütahharasını ziyâret etti ve orada bir yıl mücavir olarak kaldı. 1083 (m. 1672) senesinde Kudüs kadılığına tayin olundu ise de, bir sene sonra tekrar vazîfeden alındı. Memleketi olan Bursa’ya döndü ve emekli oldu Devamlı ibâdet ve tâatle meşgûl olduğu sırada Bursa’da vefât etti.
Bursalı Esîri Mehmed Efendi, aklî ve naklî ilimlerde derin âlim, güzel huylarla bezenmiş fazilet sahibi bir zât idi. Zamanındaki bütün âlimler, onun ilmî üstünlüğünü kabûl etmişlerdi. Allahü teâlâya çok ibâdet eder, geceleri devamlı Kur’ân-ı kerîm okumakla meşgûl olurdu. Tevâzu sahibi fakat heybetli idi. Hakkı ve hakîkati söylemekten çekinmezdi. Kâdılık ve şeyhülislâmlık yaptığı müddet içinde, adâlet ve doğruluktan ayrılmamıştır.
Fıkıh ilminde özel ihtisas sahibi olan Esîri Mehmed Efendi’nin, bu ilme dâir “Câmi-ud-deâvî vel-beyyinât” adlı Fetvâ mecmûası vardır. Bu mecmûa, Esîri Mehmed Efendi tarafından Şeyhülislâm Yahyâ Efendi’nin vermiş olduğu fetvâların toplanmış hâlidir. Bununla birlikte “Hulâsateyn” adlı bir fetvâ kitabı da vardır.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Devhat-ül-meşâyıh sh. 69
2) Hulâsat-ül-eser cild-3, sh 482
3) Güldeste-i Riyâz-ı irfan sh. 380
4) Osmanlı Müellifleri cild-1, sh. 231