Büyük hadîs âlimlerinden. Doğum târihi bilinmemektedir, 169 (m. 785) senesinde vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîfler Sahîh-i Buhârî, Sahîh-i Müslim, Sünen-i Ebî Dâvûd, Sünen-i Nesâî, Sünen-i İbn-i Mâce’de mevcûttur. İbn-i Ebî Müleyke, Sa’îd bin Hassan el-Hicâzî, Sa’îd bin Ebî Hind, Abdülmelik bin Ebî Mahzûre, Ebû Bekir bin Ebî Şeyh es-Sehmî, Bişr bin Âsım es-Sekafî ve başka zâtlardan (r.anhüm) hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir. Abdurrahmân bin Mehdî, Vekî’, Yahyâ el-Kattân İbn-i Mübârek, Yezîd bin Hârûn, Yûnus bin Muhammed, Yahyâ bin Ebî Zaide ve diğer başka âlimler (r.anhüm) de ondan hadîs-i şerîf bildirmişlerdir. Nesâî ve Ahmed bin Hanbel (r.anhüm) hadîs ilminde O’nun sika (güvenilir) bir âlim olduğunu söylemişlerdir.
İbn-i Ebî Hatim, babasından Nâfi’ bin Ömer’in nasıl olduğunu sorunca, “O sika’dır” demiştir. İbn-i Ebî Hatim, tekrar babasına: “O bir mes’elede huccet (delîl) kabûl edilebilir mi?” diye sorunca, “Evet” diye cevap vermiştir.
İbn-i Ömer’den ( radıyallahü anh ) rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden birisi: “Kim Cum’a’ya giderse, gusül abdesti alsın.”
“Cömerdin yemeği şifâ, cimrinin yemeği hastalıktır.”
“Allahü teâlânın ni’metleri kimde çoğalırsa, insanların ona yük olması da çoğalır.”
Nâfi’, İbn-i Ömer’le, ilgili ba’zı haberleri nakletmiştir. O şöyle der: İbn-i Ma’mer, İbn-i Ömer’e ( radıyallahü anh ) altmış bin dirhem hediye göndermişti. İbn-i Ömer ( radıyallahü anh ), gelen hediyenin hepsini orada bulunanlara dağıttı. Bu sırada bir fakîr geldi. İbn-i Ömer, verdiği hediyeyi onlardan borç olarak geri aldı ve gelen fakîre verdi.”
“İbn-i Ömer ( radıyallahü anh ) gece namazına devam ederdi. Onun için, bana, “Sabah oldu mu?” diye sorar, sabah olmuşsa, oldu derim, O da kalkar, oturup istiğfar ederdi.”
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) El-A’lâm cild-8, sh. 5
2) Tezkiret-ül-huffâz cild-1, sh. 231
3) Tehzîb-üt-tehzîb cild-10, sh. 409
4) Mîzân-ül-i’tidâl cild-3, sh. 226