ARA
İSLAM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

Fıkıh, hadîs âlimi ve evliyânın büyüklerinden. İsmi, Şeyh bin Abdullah bin Şeyh bin Abdullah bin Şeyh bin Abdullah Ayderûsî Yemenî’dir. 993 (m. 1585) senesinde Yemen’in Terim şehrinde doğdu. 1041 (m. 1632)’de Hindistan’da vefât etti. Devletâbâd yakınındaki türbesine defnedildi. Kabri ziyâret mahallidir.

Şeyh Ayderûsî küçük yaşta Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Büyük bir zât olan babasından çeşitli ilimleri öğrendi. Daha sonra: Fadl bin Abdürrahmân, Şeyh Zeynüddîn, Kâdı Abdürrahmân bin Şihâbüddîn ve başka âlimlerden fıkıh ilmini öğrendi. Şahar, Yemen ve Haremeyni ziyâret etti. Şeyh Muhammed ve Tayyar, Şeyh Irakî ile ilmî münâzaralarda bulundu. Fıkıh, hadîs ve diğer ilimlerde mütehassıs oldu. 1016 (m. 1607) senesi hacca gitti. Haremeynde birçok âlimle görüştü. Hicaz’dan dönüşünde Seyyid Abdullah bin Ali, Seyyid Ahmed bin Ömer Ayderûs’den icâzet aldı. Tasavvuf ilminde de mütehassıs oldu. Yemen’de: Şeyh Ahmed Huşeybirî, Seyyid Ca’fer bin Rafîüddîn, Şeyh Mûsâ bin Ca’fer Keşmîri, Seyyid Ali Ehdel ve daha birçok âlimin meclisinde bulundu.

Şeyh Ayderûsî ilim ve takvâ sahibi idi. 1025 (m. 1616) senesinde Hindistan’a gitti. Orada amcası Şeyh Abdülkâdir bin Şeyh’den de okudu. Amcası onu çok sever ve överdi. Ona büyük müjdeler verdi ve mutlak icâzet ile me’zûn etti.

Şeyh Ayderûsî, Hindistan’ın İklim-üd-deken bölgesine gitti. Orada Sultan Burhan Nizâm Şah ve Vezîr-i a’zam Anber ile görüştü. Çok hürmet ve i’tibâr gördü. Orada çok kimseler kendisinden istifâde ettiler. Kötü kimselerden birisi onun dedikodusunu yapmaya başlayınca oradan ayrıldı. Sultan İbrâhim Âdil Şâh’ın yanına gitti. Orada da hürmet ve i’tibâr gördü. O sıralarda Sultan, vücûdundaki bir çıban sebebiyle çok rahatsızdı. Tabibleri bir çâre bulamamışlardı. Şeyh Ayderûsî, sultânı bu hâlde görünce, sırt üstü yatmasını söyledi. Sultânın o andan i’tibâren hastalığı geçti.

Hindistan sultânı İbrâhim, Eshâb-ı Kirâmdan ba’zılarını sevmezdi. Fakat zamanla bu kötü i’tikâdından döndü. Şeyh Ayderûsî’nin bereketiyle Ehl-i sünnet müslümanları arasına girdi. O memleket ahâlisi de Eshâb-ı Kirâmdan ba’zılarını sevmiyordu. Sultânın, Ayderûsî’ye bağlılığını görünce ondan çekindiler ve karşı bir harekette bulunmadılar. Şeyh Ayderûsî, sultânın vefât etmesinden sonra Devletâbâd şehrine gitti. Orada, Vezîr-i a’zam Fetih Hân İbni Mâlik ile görüştü. Vefâtına kadar orada ikâmet etti.

 “Es-Silsilet-ül-münîfe fil hırkat-iş-şerîfe” Şeyh Ayderûs’un yazmış olduğu eserlerindendir.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-1, sh. 311

2) Hulâsat-ül-eser cild-2, sh. 235

 

ALFABETİK SIRA
HİCRÎ ASIRLAR