ARA
İSLAM ALİMLERİ ANSİKLOPEDİSİ

Hanefî mezhebi fıkıh âlimi. İsmi, Muhammed bin Ebû Bekr bin Dâvûd olup, künyesi Ebü’l-Fadl’dır. Muhibbüddîn bin Takiyyüddîn diye bilinir. “Hulâsat-ül-eser” sahibi Muhıbbî’nin dedesidir. 949 (m. 1542) senesi Ramazan ayında Hama’da doğdu. 1016 (m. 1608) senesi Şevval ayının yirmiüçünde Dımeşk’da vefât etti.

Muhibbüddîn Muhammed, babasının yanında ilimde yüksek mertebeye erişinceye kadar ilim öğrendi. Babası, artık yaşlılıktan ders okutamayacak dereceye gelince de, onu, evliyâdan olan Şeyh Ebü’l-Vefâ’ya gönderdi. Babası da bu zâttan ilim ve feyz almıştı. Oğlunu hocası Ebü’l-Vefâ’ya gönderirken şu ma’nâdaki beytleri yazıp gönderdi: “Çok yaşlandığımdan, elinizi öpmek için huzûrunuza gelmekten mahrûmum. Fakat bu defa oğlumu gönderiyorum. Zâtı âlinizden, onu hizmetçileriniz arasına kabûl etmenizi istirhâm ediyorum.” Muhibbüddîn Muhammed daha sonra, Ebü’l-Bekâ diye meşhûr olan Ebû Bekr Takiyyüddîn’den, Buhârî’nin kabir bahsine kadar olan kısmını okudu. Allâme Ahmed bin Amîs’den, Buhârî’nin kalan kısmını okudu ve icâzet aldı. Zamanın bütün ilimlerinde mütehassıs olan Ahmed bin Ali Yemenî, Hama’ya geldiğinde, ondan; Molla Câmî’nin Kâfiye şerhini, Şerh-ül-akâid’i, Hayâli haşiyesi ile beraber, Miftâh şerhinin çoğunu ve Beydâvi tefsîrinden bir miktar okudu.

Muhibbüddîn Muhammed, hocalarının vefâtından sonra Haleb’e gitti. Burada meşhûr âlim İbn-i Hanbel’den ilim öğrendi. Haleb’den ayrılarak önce Hımıs’a, sonra Anadolu’ya gitti. Hımıs’da Şihâbüddîn Ahmed İtâsi, Anadolu’da da büyük âlimlerle görüştü, ilimde yüksek dereceye ulaşmış olan âlimler hakkında kasideler yazarak, onları medheyledi. Daha sonra, Şam’daki Kusâiyye Medresesi’ne müderris olarak ta’yin edildi. Bu vazîfede iken, Şam’a gelen Şeyhülislâm Bedrüddîn Gazzî’den hadîs-i şerîf, tefsîr ve diğer ilimleri okudu. Şam’a gelen Kâdı’l-kudât Peçevî-zâde ile görüştü. Peçevî-zâde ile Mısır’a gitti. Bir müddet Mısır’da kaldıktan sonra, çeşitli yerlerde kadılık vazîfesinde bulundu. 993 (m. 1585) senesinde Dımeşk’a yerleşti. Burada kadıaskerlik yaptı. Bu görevi sırasında; Kusâiyye, Nâsiriyye-i Berrâniyye, Sâmiyye-i Berrâniyye ve Sultan Selîm medreselerinde müderris olarak ders verdi.

Muhibbüddîn Muhammed; tefsîr, fıkıh, nahiv, me’ânî, ferâiz, hesap, mantık ve tasavvuf ilimlerinde mütehassıs idi. Çok güzel hattı vardı. Sultânın emri ile uzun müddet fetvâ işleri ile meşgûl oldu. Fetvâları her tarafta meşhûr oldu. Aklî ve naklî mes’elelere gayet vâkıf idi. Fıkıh mes’eleleri ile ilgili fıkıh metinlerini ezberden okurdu. Devamlı ders ve fetvâ vermekle meşgûl olurdu.

Ebü’l-Fadl Muhibbüddîn birçok ilim dalına âit eserler yazdı. Eserlerinden ba’zıları şunlardır: 1- Umdet-ül-Hükkâm, 2- Ed-Dürret-ül-mudiyye fir-rıhlet-il-Mısriyye, 3- İçerisinde yirmi risalenin toplandığı bir eser.

¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾

1) Mu’cem-ül-müellifîn cild-9, sh. 109

2) Hulâsat-ül-eser cild-3, sh. 322

3) El-A’lâm cild-6, sh. 59

4) Esmâ-ül-müellifîn cild. -2, sh. 267

5) Brockelmann Sup-2, sh. 488

ALFABETİK SIRA
HİCRÎ ASIRLAR