Hadîs ve Şafiî mezhebi fıkıh âlimi. Künyesi Ebû Tâhir olup ismi, Yahyâ bin Muhammed bin Ahmed bin Muhammed bin Ahmed bin Kâsım’dır. Bağdad’da doğdu. Baba ve dedelerinin Dabbî ve Mehâmilî nisbetleri ona da verildi. Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden olup, “Mecmû”, “Muknî”, “Lübâb” ve “Tecrîd” kitablarının yazarı Ebü’l-Hasen Ahmed Mehâmilî’nin torunu idi. Mekke’ye gitti. Orada Beytullah’da ibâdet edip ilim öğrettiği günlerde, 528 (m. 1134) yılında vefât etti.
Küçük yaşta, babası Ebü’l-Fadl Muhammed Mehâmilî’den öğrendiği temel din ve âlet ilimlerine dâir bilgilerle tahsile başlayan Ebû Tâhir Dabbî, Ebû Ca’fer bin Mesleme, Ebü’l-Hüseyn bin Nekûr ve daha birçok âlimden ilim öğrendi, hadîs-i şerîf işitti. Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için ilim öğrenmek, öğretmek ve ibâdet etmek maksadıyla Mekke-i mükerremeye gitti. Orada birçok âlimin sohbetinde bulundu. İslâm âleminin çeşitli bölgelerinden gelen âlimlerin ilimlerinden istifâde etti. Herbiri üstün vasıflara sahip, ilim ve ma’rifet âşığı talebelere, o mübârek beldede ilim öğretti. Haram ve şüpheli şeylerden nefret eder, mübahları da zarûret miktarı kullanırdı. Haram yiyenin kıyâmet günü azâbtan, helâl yiyenin de hesap vermekten kurtulamayacağını sık sık söylerdi. Resûlullahın ( aleyhisselâm ) hâl ve hareketlerini ve güzel ahlâkını insanlara öğretirdi. Selef-i sâlihînin yoluna uymayanın, Allahü teâlânın rızâsına kavuşamayacağını anlatırdı. Kendisi de bildiklerine ve söylediklerine uygun yaşardı. Allahü teâlânın râzı olmayacağı hiçbir işi yapmaz, hiçbir sözü söylemezdi. Güler yüzü, tatlı dili, cömertliği, insanlara merhameti, her hâl ve hareketi ile, dost ve düşman herkesin sevgisini kazandı. Kendisine düşman olan sapık ve küfür ehli kimselerden bile, onun güzel ahlâkı sebebi ile tövbe edip sâlih kimseler arasına dâhil olanlar oldu. Onu bu hâller, hiç gurûrlandırmazdı. Aksine, o yaptığı iyilik için bile, lâyıkıyle yapamadığı düşüncesiyle istiğfar ederdi.
Birçok talebe yetiştirip, kıymetli eserler kaleme aldı. Şafiî mezhebi fıkıh bilgilerine dâir “Mûsânnef” isimli eseri bilinmektedir.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Sübkî) cild-7, sh. 383
2) Tabakât-üş-Şâfiiyye (Esnevî) cild-2, sh. 383
3) Mu’cem-ül-müellifîn cild-13, sh. 222