ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
On dokuzuncu yüzyılda yaşayan Abdullah Mekkî Erzincânî, büyük velî Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin halîfelerindendir. Aslen Mekkelidir. Zamânının usûlüne göre çeşitli ilimleri tahsîl eden bu mübarek zat, yüksek dereceye ulaştıktan sonra Bağdâd’da bulunduğu sırada büyük âlim ve velî mürşid-i kâmil Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerini tanıdı. Tasavvuf yolunda ilerleyip yüksek mânevî derecelere kavuştu. Hocası onu; İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatmak ve talebe yetiştirmekle vazîfelendirerek Erzincan’a gönderdi... “Dünyâ için Allah demem”
Abdullah-ı Mekkî, Erzincan’ı şereflendirince insanlar akın akın ziyâretine geldiler. Gelenler arasında, “Terzi Baba” diye bilinen Muhammed Vehbî de vardı. Abdullah Mekkî, Muhammed Vehbî içeri girince ayağa kalktı. Onu dâvet edip yanına oturttu ve ona; “Oğlum! Pîr-i âzâm Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî bizi buralara gönderdi. Bize ehline verebileceğimiz bir emâneti verdi. O emânete seni lâyık gördüm. Kabûl edersen onu sana teslim edeyim” buyurdu... 
Muhammed Vehbî, Abdullah Mekkî’ye gönül huzûru ve teslimiyet ifâde eden bir tavırla; “Siz bilirsiniz” cevâbını verdi. 
Abdullah-ı Mekkî; “Vereceğim emânet, sana çok faydalar sağlayacak” buyurunca, Muhammed Vehbî; “Efendim! Vallâhî dünyâ için Allah demem” cevâbını verdi. Bunun üzerine Abdullah Mekkî; “Oğlum haydi git! Sen bulacağını buldun. Teslim edeceğim emânet de zâten bu idi” buyurarak onun yüksek derecesini işâret etti. Terzi Baba’ya himmetle nazar ederek emâneti tevdî etti...

“Seni ziyâret için geldim”
Abdullah Mekkî, yerine Terzi Baba’yı bıraktıktan sonra Mekke-i mükerremeye gitti. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri Hac ibâdetini yerine getirmek için gidişinde onun misâfiri oldu. Abdullah-ı Mekkî, Mekke’de kaldığı müddet içinde pekçok âlim ve evliyâ ile karşılaşıp, sohbet etti. Sayısız talebe yetiştirdi. Hac ibâdetini yerine getirmek için gelen Şeyh Süleymân bin Hasan Kırîmî sohbetinde kemâle, olgunluğa erdi.
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri bir hac ibâdeti sırasında Abdullah-ı Mekkî’ye iltifât edip; “Bu defâ hacca seni ziyâret için geldim” buyurdu. Uzun seneler Mekke-i mükerremede kalıp insanların dünyâ ve âhiret saâdetine kavuşması için çırpınan Abdullah-ı Mekkî, yerine talebesi Şeyh Süleymân bin Hasan Kırîmî’yi bıraktıktan sonra vasiyetini yaptı ve Mekke-i mükerremede vefât etti...
Tüm İçerikler