Ahnef bin Kays hazretleri Basra’da doğdu... Babası, Kays Ebû Mâlik’tir. Annesi, Amr bin Sa’lebe’nin kızıdır... Bu mübarek zat, Resûlullah efendimizin zamânında Müslüman olduğu hâlde, mübârek yüzlerini göremediği, gönüllere şifâ olan sözlerini işitemediği için sahâbî olmakla şereflenemedi. Kavminin önde geleni idi. Kabilesinin Müslüman olmasına sebeb oldu. Çok hilm sâhibi idi. “Hilm, yumuşaklık bana insanlardan daha çok yardımcıdır” buyurmuştur. “Ondan fazîletlisini görmedim”
Hasan-ı Basrî hazretleri onun hakkında şöyle demiştir:
-Ahnef bin Kays şerefli bir kimse olup, kavmi arasında ondan daha fazîletli bir kimse görmedim...
Ahnef bin Kays; Hazret-i Ömer’den hazret-i Osman’dan hazret-i Ali’den, Sa’d ibni Mes’ûd’dan, Ebû Zer-i Gıfârî’den ve diğer sahâbîlerden hadîs-i şerîf rivâyet etmiştir.
Hazret-i Ömer, Ahnef bin Kays’a karşı olan sevgi ve muhabbetinden dolayı, bir süre yanında kalmasını istedi. O mübarek de bu istek üzerine bir sene Medîne-i münevverede kaldı. Sonra izin alıp Basra’ya döndü. Hazret-i Ömer, Ebû Mûsâ el-Eş’arî’ye yazdığı mektubunda; “Ahnef bin Kays’ı kendine yakın tut. İşlerinde ona da danış ve sözlerine kulak ver” buyurmuştu...
Ahnef bin Kays buyurdu ki: “Şu üç hususa tahammül etmek, arkadaşlık haklarındandır: Kızıldığında, azarlandığında ve dil sürçmelerinde.”
“Ben zaten buna layığım!..”
Ahnef bin Kays, 686 (H.67) senesinde Kûfe’de vefât etti. Cenâze namazını Mus’ab bin Zübeyr kıldırdı. Kûfe sırtlarındaki Seviyye semtine Ziyâd bin Ebîh’in kabri yanına defnedildi. Defin esnâsında orada bulunan Abdurrahmân bin Ukbe şöyle anlatır:
-Ahnef bin Kays’ın Kûfe’deki cenâzesinde bulundum. Kabre ben de indim. Kabri düzelttiğim zaman, alabildiğine genişlediğini gördüm. Bu durumu arkadaşlarıma haber verdim. Fakat onlar benim gördüğümü görmediler...
Bu mübarek zatın, vefat etmeden önceki son sözleri şunlar oldu:
“Yâ Rabbi! Eğer beni affedersen, sen buna layıksın. Eğer azab edersen, ben de zaten buna layığım!..”