Âmine-i Remliyye, hanım evliyâlardandır. Sekizinci asrın sonlarında, Kudüs civârında Remle şehrinde yaşamıştır. Doğum târihi bilinmemektedir. 815 (H.200) yılında vefât etti... “BİRLİK VE MUHABBET YOLU”
Zamânın büyük velîlerinden olan Bişr-i Hafî hazretleri, devamlı ondan duâ isterdi. Bir gün Bişr-i Hafî hazretleri hastalandı. Âmine hazretleri, ihtiyar olduğu halde Remle’den kalkıp, Bağdad’a Bişr-i Hafî’nin ziyâretine geldi. Bu sırada İmâm Ahmed bin Hanbel de Bişr-i Hafî’nin ziyâretine gelmişti. O da duâ istedi. Bunun üzerine; Âmine-i Remliyye: “Ey Allah’ım! Bişr-i Hafî ve Ahmed bin Hanbel, Cehennem azâbından kurtulmak istiyorlarsa, onları kurtar ve bağışla...” diye duâ etti ve onlara buyurdu ki:
“Resûlullah efendimizin yolu tevhîd, birlik ve muhabbet yoludur. Onun için birçok âlim ve evliyâullah; ‘İnsanı doğru yoldan ayıran, sapıklığa götüren yollardan çok sakınınız. Biliniz ki, orta yol daha hayırlıdır’ demişlerdir.
[Bir kısım müfessirler sırât-ı müstekîmi tefsîr ederken buyuruyor ki: ‘Allahü teâlâ niçin sırât-ı müstekîm buyurdu da sebîl-i müstekîm buyurmadı. Çünkü sırât lafzı, Cehennem’deki sırâtla ilgilidir. Öyle ki, insan bu dünyâda olan sırâtta, korku ve ümid üzere bulunmalıdır.’ Bir kısım müfessirler de ‘Sırât ikidir; biri dünyevî, dünyâ ile, diğeri uhrevî, âhiretle ilgilidir. Dünyâda olan sırât; Allahü teâlânın Kur’ân-ı kerîminde ve Peygamber efendimizin hadîs-i şerîflerinde buyurduklarını Ehl-i sünnet âlimlerinin tefsîr ederek bildirdiği doğru yoldur. Uhrevî, âhiretle ilgili sırât ise, hadîs-i şerîflerde bildirildiği gibi bütün insanların üzerine sevk edildiği, Cehennem üzerine kurulan kıldan ince, kılıçtan keskin, köprüdür...]
“DÎNİN DİREĞİ NASÎHATTİR!”
Dînin direği nasîhattir. Bu sebeple Allahü teâlânın kullarına nasîhat etmeli ve yumuşak davranmalıdır. Eğer söz tutmazlarsa onlara yumuşaklıkla hakîkati anlatmaya devâm etmelidir. Zîrâ Peygamber efendimiz; (Ümmetimden bir topluluk hak üzerine mücâdele etmekte, kıyâmete kadar gâlib olarak devâm edecektir) buyurmuştur. Nasîhat edince fitne çıkma durumu varsa, bu hayırlı işten vazgeçilir. Nasîhati, kabûl edenlere, dinleyenlere yapmak gerekir...”
Âmine-i Remliyye hazretleri, bu ziyaretten sonra Bağdad’dan Remle’ye dönerken yolda hastalandı ve kısa bir zaman sonra vefat etti...