Âmir bin Abdullah hazretleri, Tâbiînin meşhurlarındandır. Eshâb-ı kirâmdan Zübeyr bin Avvâm’ın (radıyallahü anh) torunudur. 741 (H.124) senesinde vefât etmiştir. Eshab-ı Kiramdan Enes bin Mâlik, Amr bin Selîm ez-Zerkâ, Avf bin Hâris ve Sâlih bin Havvât bin Cübeyr’den hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Rivâyetleri Kütüb-i Sitte’de yer almıştır. Bu Hadis-i Şeriflerden bazıları: GAFLETTEN KURTULMAK İÇİN!..
Âmir bin Abdullah, Amr bin Süleym’den, o da Ebû Katâde’den (radıyallahü anh) rivâyet etti. Ebû Katâde dedi ki: Peygamber Efendimiz; “Sizden biriniz bir mescide girdiği zaman, iki rekat (tahiyyet-ül mescid) namaz kılmadan oturmasın” buyurdu.
Âmir bin Abdullah bin Zübeyr, Amr bin Hâris’den rivâyetle hazret-i Âişe’nin (radıyallahü anhâ) kendisine şu hadîs-i şerîfi rivâyet ettiğini haber verdi; Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu: “Yâ Âişe, sana günahları küçük gösteren şeyden sakın. Çünkü Allahü teâlânın emriyle günah işleyenlerin günahlarını bir yazan (melek) vardır.”
Âmir bin Abdullah buyurdu ki: “Rabbinin huzûrunda, O’nun yüce divânında, korkarak, titreyip ürpererek, boyun bükerek hayâ ile dur. Kalbin devamlı Allahü teâlâ ile meşgûl olsun. Böyle olursan gafletten ve nefsinin bütün kötülüklerinden kurtulursun. Allahü teâlâya yakın olur, huzûr, sürûra ve mânevî lezzetlere kavuşursun. Şeytan sana musallat olup, üstünlük kuramaz.”
RESÛLULLAHIN HAKİKİ ÜMMETİ!..
Yine buyurdu ki: “Resûlullah efendimizin, benim ümmetim buyurduğu ümmet, İbrâhim aleyhisselâmın Nemrud’un ateşinden kurtulduğu gibi Cehennem ateşinden kurtulurlar. Çünkü Resûlullah efendimiz; (Benim ümmetim, dalâlet üzerinde birleşmez) buyurdu. Buradaki ümmetten maksad, hakîkî ümmettir. Yâni Resûlullah’a tâbi olan ümmettir. Bunun için Resûlullah efendimiz buyurdu ki: (Benim ümmetim üç kısımdır. Birincisi dâvet ümmeti [Müslüman olmayanlar], ikincisi icâbet ümmeti [Müslüman olanlar], üçüncüsü de müteâbât [tam uyanlar] ümmetidir.)”
Âmir bin Abdullah hazretleri, vefat etmeden bir müddet önce buyurdu ki: “Bir şeyi arayan onun peşinden koştuğu ve bir şeyden korkan ondan kaçtığı halde, Cennet’i arayıp Cehennem’den kaçan kimselerin, bunlara hiç aldırış etmeden uyuyup kalmaları ne kadar şaşılacak şeydir!”