ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Ümeyye bin Halef, Peygamberimizin azılı düşmanlarındandır. Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile her ne zaman rastlaşsa kaşıyla, gözüyle alay eder, ayıplamaya çalışırdı. Ümeyye bin Halef, kölesi Bilal-i Habeşi’nin ellerini ayaklarını sıkıca bağlattırır, öğle vakti, kızgın güneşte, mekke vadisinde, sırtüstü yatırır, göğsü üzerine bir kaya konmasını emrederdi. “Vallahi ya ölünceye kadar böyle kalırsın, ya da Muhammed’i inkâr eder, Lat ve Uzza’ya taparsın!” derdi. Bilal-i Habeşi ise bu belâ içinde “Ehad! Ehad!” derdi. Bu sözleri duyan Ümeyye bin Hâlef bütün bütün çileden çıkar, Hazret-i Bilâl’in işkencesini bayılıp kendinden geçinceye kadar arttırırdı. Sonra da çekip giderdi. Hazret-i Bilâl nice sonra kendine gelirdi. Sonradan kendisi “Vallahi onları kızdıracak daha ağır bir kelime bilse idim, muhakkak onu söylerdim!” demiştir... 
“ONU SATIN AL DA KURTAR!”
Yine bir gün, Ümeyye bin Halef’in onu işkenceden işkenceye uğrattığı bir sırada, oradan geçen Hazret-i Ebû Bekir (radıyallahü anh) bu durumu gördü. Ümeyye’ye; 
“Sen hiç Allah’tan korkmaz mısın? Bu zavallıya daha ne zamana kadar işkence edeceksin” dedi. Ümeyye:
“Kurtulmasını istiyorsan, onu satın al da kurtar” dedi. Hazret-i Ebû Bekir; 
“Ey Ümeyye” dedi; “Benim, senin dininden siyah bir kölem var. Bundan daha güçlü, daha kuvvetlidir. Onu Bilâl’e karşılık sana vereyim, kabul eder misin?” dedi. Ümeyye, “Kabul ettim” dedi ve Hazret-i Ebû Bekir, Bilal-i Habeşi’yi bu zâlim adamın elinden kurtardı... 
Hazret-i Bilâl’i alan Hazret-i Ebû Bekir’e, Peygamber Efendimiz sordu: 
“Yâ Ebâ Bekir” dedi, “Onun üzerinde bir hakkın olacak mı?” Hazret-i Ebû Bekir; “Hayır, yâ Resûlallah! Onu azâd ettim” dedi...

BİR İŞ İÇİN MEKKE’YE GİTTİ...
Bedir Savaşından evvel, Peygamber Efendimiz Medine’de iken, birtakım Kureyşlilerin öldürüleceğinin haberini vermişti. Sa’d bin Ubade de (radıyallahü anh) bir işi sebebi ile Mekke’ye gitmişti. Sa’d bin Ubade ile Ümeyye bin Halef eskiden beri dost idiler. O’nun Mekke’deki mallarını Ümeyye bin Halef, Ümeyye bin Halef’in Medine’deki mallarını ise Sa’d bin Ubade korumakta idi. Ancak, dostluk nereye kadar; yarın görelim!..
Tüm İçerikler