Babazâde Efendi, zamânýn âlimlerinden ilim tahsîl ettikten sonra, çeþitli yerlerde müderrislik yaptý. Allahü teâlânýn rýzâsý için öðrendiði güzel ilimleri, yine O’nun rýzâsý için tâliplerine öðretmeye baþladý. Ayasofya ve Eyyûb Sultan medreselerinde müderrislik yaptý. Ýlmi, zühd ve takvâsý, Allahü teâlânýn emir ve yasaklarýna uymaktaki gayreti, Resûl-i ekremin (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnet-i þerîfine riâyette sebâtý ile meþhûr oldu... Tâdil-i erkâna dikkat ederdi
Babazâde, Allahü teâlânýn kullarýna emr-i mâruf yapar, Ýslâm dînini, Selef-i sâlihînin, sahâbe ve onlara tâbi olanlarýn doðru yolundan kýl ucu kadar ayrýlmayan din âlimlerinden öðrenmelerini nasîhat ederdi. Beþ vakit namazý, hep Eyyûb Sultan Câmii’nde cemâatle kýlardý. Namazda tâdil-i erkâna çok uyar ve talebelerine de sýký sýkýya tembih ederdi. Bilhassa nâfile namazlarda tesbihleri çok uzatýrdý...
Haram ve þüpheli þeylerden çok sakýnan Babazâde, mubahlarýn birçoðunu da terk ederdi. Kâfir, bid’at sâhibi ve fâsýklara yaklaþmanýn, Müslümanlarýn nûrunu azaltacaðýný söylerdi.
Bu hususta talebelerine bir sohbetinde de þöyle buyurmuþtur:
“Ýyi biliniz ki Peygamber efendimiz ve arkadaþlarýnýn zamânýnda olmayan bir þeyi sonra ibâdet olarak yapan bid’at sâhibi ile oturmak, konuþmak, kâfirlerle arkadaþlýk etmekten kat kat daha fenâdýr. Bid’at sâhiplerinin en kötüsü Peygamber efendimizin eshâbýna düþmanlýk edenlerdir. Bunlara deðer vermemeli, aþaðý görmelidir. Bunlara kýymet veren Ýslâmiyet’i aþaðýlamýþ ona deðer vermemiþ sayýlýr. Çok dikkatli olunuz.”
“Dostun kim ise ona kavuþursun”
Ömrü, Ýslâmiyeti yaymak ve insanlara doðru yolu göstermekle geçen Babazâde Efendi, 1582 (H.990) yýlýnda vefât etti. Vasiyeti üzerine Eyyûb Sultan yakýnlarýndaki türbeye defnedildi.
Babazâde, vefatý sýrasýnda buyurdu ki:
“Ýhsanlarýn en hayýrlýsý akýl, musibetlerin en þerlisi de cehalettir. Cahilliðin en kötüsüne gelince, Hakk’ý bilmemektir. Ölüm dostu dosta kavuþturur. Dostun kim ise ona kavuþursun...”