Ebû Recâ el-Utâridî, Tâbiînin büyüklerindendir. Mekke’nin fethinde imân etti. Fakat Resûlullah Efendimizi (sallallahü aleyhi ve sellem) göremedi. Sonra Basra’ya gitti. Burada Eshab-ı kiramın büyüklerinden Kur’ân-ı kerim ve hadis öğrendi. Kırk yıl Müslümanlara imâmlık yaptı. Yüzotuzbeş yıldan fazla yaşamış olup, sonra Ömer bin Abdülazîz (radıyallahü anh) zamanında, 117 (m. 735)’de vefât etti...
MÜJDELEMİYOR KORKUTUYORLAR!..”
Ebû Recâ hazretlerine “Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) Eshâbından görüştüklerinin içinde, münâfık olmaktan korkan bir kimse gördün mü?” diye soruldu. Cevâbında “Ben onlardan görüştüklerimin hepsinin Allahü teâlânın aşkıyla yanan ve tamamen O’na tutulmuş bir kalb sahibi olduklarını gördüm” buyurdu.
“İnsanlara Allahü teâlânın emirlerini bildiren ve yapacakları işleri anlatan kimselerle karşılaştım. Bunlar, Allahü teâlânın emirlerini insanlara sevdirmiyor, nefret ettiriyor; müjdelemiyor korkutuyorlar. Böyle yapmayınız! Gücünüzün yettiği kadar ibâdetlere sarılınız. Kalanını bırakınız. Çünkü insanların kendileri ve aileleri üzerinde hakları vardır (o işleri yapmalıdırlar).”
Ebû Recâ’nın, İbn-i Abbâs’dan nakille bildirdiği hadîs-i kudsîde Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
CENNET VE CEHENNEM EHLİ!..
“Muhakkak ki sizin Rabbiniz rahîmdir. Kim bir iyilik yapmaya niyet eder de onu yapmazsa, ona bir hasene, iyilik yapmış sevâbı yazar. Eğer onu yaparsa; onun gibi ondan yediyüze kadar veya çok daha fazla hasene, iyilik yapmış sevâbı yazar. Eğer bir kimse de bir kötülük yapmaya niyet eder ve onu yapmazsa; ona da Allahü teâlâ bir iyilik yapmış sevâbı verir. Eğer onu işlerse, ona bir kötülük (günâh) yazar veya iyiliklerinden birini siler.”
İmrân bin Husayn ve İbn-i Abbâs (radıyallahü anhüma)’dan rivâyetle Resûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular
“Cenneti gördüm ki, Cennet ehlinin ekserisi fakirlerdi. Cehennem ehlinin ekserisi ise kadınlardı.”
Ebû Recâ el-Utâridî vefat etmelerine yakın buyurdular ki:
“Öldükten sonra güvenebileceğim, benim arkamdan gelecek, yüzümü topraklara sürerek Rabbim için kıldığım beş vakit namazdan başka, beni kurtaracak hiçbir şeyim yoktur.”