Müderris Molla Lütfi, Osmanlı âlimlerindendir. Tokat’ta doğdu. Meşhur âlim Ali Kuşçu’nun talebesidir. Ayasofya Medresesi’nde Müderrislik ve Hükümdar Kütüphanesinde “Hafız-ı kütüp” olarak vazife yaptı. Birçok talebe yetiştirdi. Bunlardan en meşhuru Şeyhülislam İbn-i Kemal Paşa’dır... Ona “Deli Lütfi” de dediler!
Hayatında sadelik ve tabiilik Molla Lütfi’nin bir başka özelliğidir. Müderrislik sırasında ise atına binerek medreseye geldiği, atını kendi eliyle yemlediği, sonra da derse girdiği, ikindi vaktine kadar devam eden dersi tamamlayarak medreseden ayrılıp, Şeyh Vefa Zaviyesi’nde akşam ezanına kadar Sahih-i Buhari’den ders okuyarak açıklamalar yaptığı, zaman zaman ise derslerinde hadisleri açıklarken gözyaşlarını tutamadığı rivayet olunur. Molla Lütfi ya da “Deli Lütfi” namlı bu âlimin hayatındaki en büyük dram ise idam edilişidir...
Molla Lütfi, rivayete göre bir dersinde Hazret-i Ali’nin vücuduna batan oku namaz kıldıkları esnada çıkardıklarını ve Hazret-i Ali’nin bunu fark etmediğini söyleyerek “İşte namaz dediğin böyle olur, bizim namazlarımız bunun yanında bir eğilip doğrulmadan ibarettir” şeklinde namazın ehemmiyetini açıklar. Bu sözleri çevresinde tepkiye sebep olur. Bazı çekemeyenleri tarafından “namazı eğilip doğrulmaktan ibaret sayıyor” şeklinde yorumlanarak kendisine “zındıklık” isnad olunur.
Şeyhülislâm Efdalzâde’nin katle sebebiyet verecek bir hadise olarak görmediği bu durum, kendisine hasım olan Hatibzâde ve Molla İzari gibi kimselerin katline fetva vermeleriyle sonuçlanır.
“İftira ile helakine çalıştılar”
Molla Lütfi, Atmeydanı’nda idam edilmek üzere götürülürken, halkın, yolun iki tarafına toplanarak kendisine övgü dolu sözler söylediği ve imanına şehadet ettikleri belirtilmektedir.
1494’te idam edilen Molla Lütfi, Defterdar Mahmut Çelebi Mescidi haziresine defnedilir. İbn-i Kemal Paşa’nın, hocası Molla Lütfi hakkındaki şu ifadeleri, niçin idam edildiğini gösterir mahiyettedir:
“Akranının kıskançlığı belasına uğradı. İnce tabiatlı, şakacı, nadir söyleyici bir kimse idi. Çoğu kişileri donatırdı. O cihetten düşmanları çoğalıp üstüne geldiler ve iftira ile helakine çalıştılar.”