Galiçya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun kuruluşundan, İttifak Devletleri’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgilerine kadar, Avusturya tacına bağlı olup, bu imparatorluğun bir eyaletiydi. Birinci Dünya Savaşı başladığı zaman, Galiçya’ya göz koymuş bulunan ve uzun zamandır gizli ajanları vasıtasıyla hazırlık yapmış olan Rusya, 1914 Eylülünde Doğu Galiçya’yı işgal etmiş, 1915 Mayısında ise Alman ve Avusturya hücumu karşısında çekilmek zorunda kalmıştı... 15 BİN ŞEHİT VERİLDİ!..
Birinci Dünya Savaşı sırasında müttefiklerimize yardım için asker gönderdiğimiz Galiçya cephesinde, 33 bin asker ve subaydan meydana gelen 15. Kolordumuz 15 bin şehit ve yaralı vermişti. Ruslara karşı savaşan ordumuz, her türlü imkansızlığa rağmen kahramanca çarpışmış ve üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmişti.
Şair Süleyman Nazif’in Galiçya adlı eserinde, 15. Kolordu Komutanı Yakup Şevki Paşa tarafından bizzat onaylanmış olan Galiçya kahramanlarının hikâyeleri anlatır. İşte onlardan biri:
“62. Alay, 3. Tabur, 10. Bölük... Çineli Ali oğlu Mehmed... Bölük Komutanı Mustafa Efendi’ye, 421 rakımlı tepenin doğusundaki ve orman içindeki siperleri ele geçiren düşmana karşı saldırması emredilmişti. Mustafa Efendi bölüğü ile düşman üzerine atıldı. Osmanlı askerlerinin saldırı silahı daima süngüdür. Süngü şakırtısına karışan “Allah Allah” sesleri düşmanı pek şaşırtmış, darmadağın etmişti. Yakayı kurtarabilen Moskoflar kaçmaya başlamışlardı. Bu elli kişilik ateş parçası Müslüman evladı, bütün siperleri Ruslardan temizleyerek geri almayı başarmışlardı.
“YAŞASIN 10’UNCU BÖLÜK!”
Tam bu sırada, bir düşman şarapneli Mehmed’i göğsünden yaralamış, takatsiz düşürmüştü. Sırtını ara siperine dayayarak arkadaşlarına bakan yiğit Mehmed, ‘Bu siperleri biz yaptık, hepimiz ölürüz, yine düşmana vermeyiz!’ diye haykırıyordu...
Fakat Mehmed’in yarası hafif değildi. O vaziyette bile aralıksız, yağmur gibi yağan düşman şarapnelleriyle âdeta alay ediyordu.
Aslan Mehmed’in son sözü ‘Yaşasın 10. Bölük!’ oldu ve Kelime-i şehadet getirerek ruhunu teslim etti...”
Çanakkale’de, Sina’da, Yemen’de, Kafkasya’da bizlerden fatiha bekleyen şehitlerimiz kadar şerefle ve rahmetle anılmayı hak eden, Galiçya kahramanlarını da unutmayalım...