Seyyid Velâyet bin Seyyid İshak 855 (m. 1451) senesinde Bursa’ya bağlı Kırmasti kasabasında doğdu. 929 (m. 1522) senesinde İstanbul’da vefât etti. Zamanının âlimlerinden, aklî ve naklî ilimleri tahsil eden Seyyid Velâyet, hadîs ilmini Molla Gürânî’den okudu. Âşıkpaşa evlâdından Şeyh Ahmed hazretlerine talebe oldu. Onun hizmetinde bulunup feyz aldı ve yüksek ma’nevî derecelere kavuştu. HOCASINA DAMAT OLDU
874 (m. 1469) senesinde hocası Şeyh Ahmed’in kızıyla evlenen Seyyid Velâyet, tasavvuf yolunda kemâle erdikten sonra, Allahü teâlânın dînini ve sevgili Peygamberimizin güzel ahlâkını insanlara anlatmak husûsunda icâzet alıp, bu vazîfeyle vazîfelendirildi...
Nakledilir ki: Sultan İkinci Bâyezîd Hân, ömrünün sonuna yakın; “Yerime, en lâyık olan Yavuz Sultan Selîm’dir. Sağlığımdayken saltanat vazîfesini ona vereyim” diye, onu İstanbul’a da’vet etti. Ancak Şehzâde Sultan Ahmed’in sevenlerinin ısrar etmesi üzerine, İkinci Bâyezîd tereddüde düştü. Bunun üzerine Yavuz Sultan Selîm, sâlih ve âlim zâtlardan yardım ve duâ istedi. Bu sırada Seyyid Velâyet ile de görüşmek istedi. Fakat Seyyid Velâyet onunla görüşmeyi kabûl etmedi. Şehzâde Yavuz Sultan Selîm’in ısrârı üzerine görüştü. Yavuz Sultan Selîm, Seyyid Velâyet hazretlerinden duâ istedi ve pâdişâh olup, olamıyacağını sordu. Seyyid Velâyet bir müddet cevap vermedi. Daha sonra; “Üzülmene lüzum yok. Saltanat yakında sana nasîb olacaktır. Ancak, pek uzun sürmeyecektir” buyurdu. Dediği gibi olup, Yavuz Sultan Selîm’in padişahlığı sekiz yıl sürdü.
“RUHUNU ALMAYA GELMEDİM!”
Seyyid Velâyet hazretleri, vefâtından iki yıl kadar önce şiddetli bir şekilde hastalanmıştı. Dostları ve talebeleri ondan ümidlerini kesmişlerdi. O sırada gözlerini açıp onlara dedi ki: “Üzülmeyin dostlarım. Bugün, sabah güneş doğduktan sonra, ölüm meleği Azrail aleyhisselâm, Müftî Ali Çelebi’nin sûretinde bana geldi. Rûhumu teslim alacağını zannettim ve teslimiyet içinde ölüme hazırlandım. Azrail aleyhisselâm bana; “Hayır, rûhunu almağa değil, seni ziyârete geldim” diye teselli ettikten sonra gitti” dedi...
Bu mübarek zat, iki yıl daha yaşadı ve Yavuz Sultan Selîm Hân’ın pâdişâh oluşunun ikinci yılında 73 yaşına vardığı sırada, İstanbul’da vefât etti. Cenâze namazında, âlim ve sâlih birçok kimse bulundu. Şeyhülislâm Zenbilli Ali Cemâlî Efendi cenâze namazını kıldırdı...