ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Şeyh Safvetî hazretleri, Mısır’ın meşhur velîlerindendir. Tasavvufta babasından feyz alıp kemâle erdi ve onun yerine geçti...
O devirde Harem-i şerîfte Şeyh Mustafa Çelebi isminde bir zât vardı. Bu zât bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Resulullah efendimiz ona bir kâğıt verip; “Bunu Mısır’da Gülşenîzâde Şeyh Safvetî’ye ver. Bizi ziyârete gelsin” buyurdu. Bu rüyâ üzerine hemen Mısır’a gidip onu buldu. Rüyâsını anlattı. Bu müjde üzerine bambaşka bir hâle giren Şeyh Safvetî, hemen hazırlanıp hacca gitti... Derviş Ali Mevlevî onun bir menkıbesini şöyle anlatmıştır:
Bir defâsında Mısır’a gitmiştim. Şeyh Safvetî’nin zâviyesine gidip sohbetinde bulundum. Bir gün onunla birlikte bir yere gidiyorduk. Yolda hurma lifinden yapılmış bir urgan gördüm. Kendi kendime; “Hurma ne mübârek bir şeydir. Pekçok husûsiyetleri var. Urgan dahi oluyor” dedim. Bu arada Şeyh Safvetî hazretleri kalbimden geçeni anlayıp, bana döndü ve; 
-Derviş Ali, hurma bütün husûsiyetleri yanında, urgan da olur, buyurdu...
Şeyh Safvetî hazretleri vefâtının yaklaştığı bir sırada talebelerine; “Dervişler, Allahü teâlânın Latîf ism-i şerîfini söyleyin. Yâ Latîf... Yâ Latîf... diye zikrediniz” dedi. Bu sözlerini işiten eski talebeleri; “Elvedâ, elvedâ!..” diye ağlaşmaya başladılar. Çünkü Şeyh Safvetî hazretlerinin babası Şeyh Hayâlî Efendi onun için; “Oğlum Ali Safvetî vefât edeceği zaman cezbeye uğrasa gerektir. O zaman ‘Yâ Latîf ism-i şerîfini söylemekle meşgûl olunuz’ diye işâret etmişti. Bu sebeple hocalarının vefâtının yakın olduğunu anlayan talebeler, ağlamaya başladılar...

“VEFAT ETMEDEN DUASINI AL!”
Vefât edeceği günlerde ilâhî aşkın deryâsına dalmış bambaşka bir hâle girmişti. Bir cumâ günü sevenlerini yanına çağırmıştı. Hiç konuşmuyor, devamlı zikirle meşgûl oluyordu. “Allah” dedikçe ağzından nûrlar saçılıyordu. Bu hâli gören talebeleri ve halk, onun ayrılığının acısıyla feryâda başladılar. Mısır beyleri ve şehrin kâdısı, Şerîf Mehmed Paşa da ağladılar. Babasının türbesinde medfûndur.
Edirneli Kerîm Efendizâde Mehmed Çelebi şöyle anlatmıştır: 
Bana rüyâmda; “Şeyh Safvetî’nin vefâtı yaklaştı, duâsını al!” dediler. Mısır’a gittim. Vardığımda hasta olduğunu öğrendim. Ramazân-ı şerîf ayının ilk haftasında vefât etti...
Tüm İçerikler