Huzistan âlimlerinden Mirza Ali Behbehanî diyor ki: Babam anlatır; gemi ile hacca gidiyorduk. Birden çok büyük bir hayvan denizden çıktı ve ağzından, kundaktaki bir bebeği çıkararak geminin güvertesi üzerine bıraktı. Sonra hayvan suya dalıp kayboldu. Daha sonra deniz üzerinde bir tahta parçasına sımsıkı tutunmuş bir kadın gördük ve gemiye aldık. Kadın başından geçenleri şöyle anlattı: AHLÂKSIZ GENCİN TEKLİFİ!..
-Ben, eşim ve çocuğum bir gemiye bindik. Bir adadan başka bir adaya gidiyorduk. Aniden denizde bir fırtına meydana geldi ve gemi battı. Su, eşimi ve bütün yol arkadaşlarımızı alıp götürdü. Allahü teala bizi kurtarsın diye biz de bu tahta parçasına tutunduk. Birdenbire, batan gemiden kurtulan bir genç suların altından başını çıkardı. Bizi tahtanın üstünde gördüğü vakit yaklaştı ve tahtanın üstüne çıktı. Biraz rahatlanıp elbiseleri kuruduktan sonra, gözaltından beni süzdüğünü fark ettim. Ondan korktum, çocuğuma sımsıkı sarılarak kendimi toparladım. Ama o genç yolcunun bize yaklaştığını gördüm. Elini bana uzatmak istediğinde ona dedim ki: “Biz denizin ortasında fırtınaya yakalanmışken sen günaha mı girmek istiyorsun! Allahtan kork ve beni rahat bırak!” Ama o ahlâksız genç:
“Ne söylesen fayda etmez, seni bırakmam” dedi. “Yâ Allah, Yâ Rahmân, Yâ Rahîm!.. Bana yardım et!” dedim. Genç bana:
“Eğer sana el uzatmama engel olursan çocuğunu denize atarım” dedi ve aniden o masum yavrumu denize attı. Ben ise çaresiz kaldım. Çocuğumun peşinden gitseydim boğulurdum. Yüreğim yandı ve dedim ki: “Ey Allah’ım! Ben günaha girmemek için çocuğumu feda ettim. Beni bu gencin elinden kurtar!”
Birdenbire büyük bir dalga gelerek genci içine aldı. İyi bir yüzücü olmasına rağmen her ne yaptıysa da kendini kurtaramadı ve boğuldu gitti. Sonra da siz geldiniz ve beni kurtardınız...”
“ONU NASIL KURTARDINIZ?!.”
Bunları anlattıktan sonra kadın ağlamaya başladı. Ona;
“Ağlama, çocuğunu kurtardık” dedim. Ona çocuğu gösterdim. Hayretle dedi ki:
“Benim çocuğumun burada ne işi var? Onu nasıl kurtardınız?” deyince olayı ona nakledip;
“Sen çocuğunu Allah’a emanet etmişsin!” dedim.
Kadın, kendi iffetini muhafaza etmek için Allahü tealadan yardım dilemişti. Cenâb-ı Hak da hem çocuğunu hem de kendisini kurtarmış ve o genci; iyi bir yüzücü olduğu halde korkunç bir dalgayla yok etmişti...