ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 İsa Yusuf Alptekin, 1901 yılında Doğu Türkistan’ın Kaşgar vilayetine bağlı Yenihisar kazasında dünyaya geldi. Öğrenimini Doğu Türkistan’da tamamladıktan sonra çeşitli memuriyet görevlerinde bulundu. 1926 yılında Batı Türkistan’a geçerek burada milli mücadele taraftarlarıyla irtibata geçti. 1931’de Hoca Niyaz tarafından başlatılan ayaklanma sırasında Doğu Türkistan’daki valilerin halka yaptıkları zulmü Çin hükümetine anlatarak, bu durumun önlenmesini, aksi takdirde ayaklanmanın yayılacağını, Rusya’nın işgalinin sözkonusu olacağını anlattı... Türkiye’ye uzanan yolculuk...
Ayaklanma sırasında ve sonrasında milliyetçilik faaliyetlerini sürdürdü. 1936 yılında Çin Meclisi üyeliğine de seçildi. Mücadelesini daha çok siyasi alanda yoğunlaştırmıştı. 1944’te İli’de başlayan ayaklanma neticesi kurulan hükümete girmesini İlililer istemedi. Ancak 3 yıl sonra Doğu Türkistan Hükümeti’nin başkanlığı Türklere verildiğinde hükümetin “Genel Sekreter”liğine getirildi. Bir yıldan fazla kaldığı bu görev esnasında, milliyetçi, anti-emperyalist ve anti-komünist politikalar sebebiyle, Rusya’nın ve Çin’in tepkilerini üzerine çekti. 1949’da Çin’in Doğu Türkistan’ı işgali ile birlikte o günkü Hindistan’ın Keşmir eyaletine iltica etti.
1954’te Türkiye’ye gelen Alptekin, Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti’ni kurarak, bundan sonraki faaliyetlerini Doğu Türkistan davasının dünya kamuoyuna anlatılmasında yoğunlaştırdı. Yabancı ülke yöneticileri nezdinde olduğu kadar Türkiye hükümetleri nezdinde de Doğu Türkistan davasının anlatılması için mücadele verdi. Parti liderleriyle, başbakan ve cumhurbaşkanlarıyla görüştü. O, diğer Türkistanlı liderlerden farklı olarak diplomat yönü ağır basan bir şahsiyet idi. Meselelerin şiddetten ziyade aklıselim ve uzun vadeli çalışmalarla halledileceğine inanırdı.

“Davayı sizlere emanet ediyorum...”
O, her zaman şunu söylerdi: “Gönül arzu eder ki, Türkistan meselesinin halledilmesi davasında öncülük şerefi, Türkiye’nin olsun...”
İsa Yusuf Alptekin’in bütün ömrü; mahrumiyetler içerisinde, esir Türkistan’ın hürriyet ve bekası için inanç ve azimle mücadele içinde geçti. Ve o “koca çınar”, 17 Aralık 1995’te 95 yaşında vefat etti. Vefat etmeden biraz önceki son sözleri şunlar oldu:
“Doğu Türkistan davasını sizlere emanet ediyorum...”
Tüm İçerikler