ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Ebû Abdullah Sübeyhî hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Aslen Basralı olup doğum târihi bilinmemektedir. Sonradan Basra’dan İran’ın Tûs şehrine gitti. Onuncu asırda Tûs’ta vefât etti. Kabri ziyâret mahallidir... “BU VAZİFE BİZE VERİLMİŞTİR!”
Zamânının âlim ve büyüklerinden ilim öğrenen Ebû Abdullah Sübeyhî, pek kıymetli kitaplar yazdı ve yüzlerce talebe yetiştirdi. Bir cumâ günü Basra mescidinin kapısında durdu. Talebelerine; “Şu gördüğünüz insanlara doğru yolu göstermek, uygun amel etmelerini sağlayarak Cehennem azâbından kurtarıp, Cennet’e koyma işi bize verilmiştir” buyurdu. 
Kendisine; “Allahü teâlâya karşı gerçek kulluktan soruldu. O zaman; “Allahü teâlâya karşı gerçek kulluk, Resûlüne, sallallahü aleyhi ve sellem tam uymakla isbât edilir. Bu da, ahde vefâ, O’nun emirlerine uygun hareket, mevcûd olana rızâ, kayıp olana sabretmektir” buyurdu.
“Sâdece ilim öğrenmek için evinden çıkan kimse, öğrendiği ilimden faydalanamaz. Öğrendikleri ile amel etmek isteyerek ilim öğrenen kimse, ilmi azalsa bile faydasını görür. İlim kendisiyle amel edilince kıymetlidir. Amel ise, ihlâs ile kıymetlenir. İhlâs, bir işi Allahü teâlânın rızâsı için yapmaktır. Bu, Allahü teâlânın anlayış ihsân etmesine sebeb olur.”
“Ahlâkı ve anlayışları birbirine zıt olanlarla oturup görüşmek, ruhlar için kurtlardır. Bunlar insanın içini kemirirler. Huyları ve anlayışları iyi olanla oturup kalkmak ise, ruhların gıdâsı, akılların aşısıdır. Aklın bereketlere kavuşarak artmasına bunlar sebeb olur.”
“Edebe riâyet etmeksizin evliyâya hizmet eden kimse helâk olur. Ondan istifâde edemez.”
“İnsanlarla arkadaşlık yaptığın zaman her arkadaş için, sanki kölesi olan bir genç ol. Susuzluktan ciğeri yanan her arkadaş için tatlı ve serin suyun tadı gibi ol.”

“ÇİRKİNLİKLERİN EN ÇİRKİNİ!..”
“Bütün çirkinliklerden daha çirkin olan bir çirkin şey vardır. O da bir sofînin, velînin cimrilik yapmasıdır. Yâni hem kendisi iyilik etmez, hem de iyilik edene mâni olur. Bu hal herkes için çok kötü bir huydur. Hele tasavvuf ehli için fenâlıkların en fenâsıdır. Bu hâlin kötülüğü sırf cimrilik olsun diye yapıldığı zamandır. Ancak bir hikmet bir fayda düşünüldüğü için yapılıyorsa, o zaman iş değişir. Çünkü bâzı kimselere vermemek, Allahü teâlânın âdet-i ilâhiyyesindendir. Bunu iyi anlamak lâzımdır. Rabbimiz işin doğrusunu en iyi bilendir.”
Ebû Abdullah Sübeyhî hazretleri vefatına yakın buyurdu ki: 
“Vaktini Allahü teâlâyı zikirle geçiren kimse, belâ ve sıkıntılara düşmez.”
Tüm İçerikler