Ebû Müslim Havlânî hazretleri, Tâbiînin büyüklerindendir. Doğum târihi bilinmemektedir. Aslen Yemen’de Havlan köyündendir. 681 (H.62) senesinde Şam’da vefât etti. Peygamber efendimiz hayatta iken Müslüman oldu. Resûlullah’ı sallallahü aleyhi ve sellem görmek için Medîne’ye gitmek üzere yola çıkmıştı. Yolda iken Peygamber efendimizin vefât ettiğini haber aldı. Bunun üzerine geri döndü... ONU YAKMAK İSTEDİLER!..
Ebû Müslim Havlânî hazretleri, Hazreti Ömer, Muaz bin Cebel, Ebû Ubeyde bin Cerrah, Ubâde bin Sâmit, Ebû Zer ve diğer tanınmış sahâbîlerden hadîs-i şerîf rivâyet etti...
Ebû Müslim hazretleri, aslen Yemenli olup sonradan Medîne’ye gelmiştir. Yemen’de yalancı peygamberlerden Esvedi Ansî, Ebû Müslim Havlânî’yi sorguya çekip “Hazret-i Muhammed’in peygamber olduğuna inanır mısın?” dedi. “Evet” deyince; “Benim peygamber olduğuma inanır mısın?” diye sordu. Onun yalancı peygamber olduğunu belirtmek için; “İşitmedim” cevâbını verdi. Bu soruyu birkaç defâ tekrarladı aynı cevâbı aldı. Bunun üzerine ona çok kızan Esvedi Ansî onu öldürmeye karar verdi. Büyük bir ateş yakılmasını emretti. Büyük bir ateş yaktılar ve ateş iyice alevlenip kızarınca, Ebû Müslim Havlânî’yi içine atmalarını söyledi. Attılar fakat kendisini ateş yakmadı. Bu hâline şaşırıp kaldılar. Sonra da Esvedi Ansî’ye; “Bunu memleketinde bırakma, memleketini karıştırır” dediler. Bunun üzerine onu Yemen’den çıkardılar. O da Medîne’ye gitti. Medîne’ye vardığı sırada hazret-i Ebû Bekr halîfe idi. Hazret-i Ömer; “Allahü teâlâya hamd olsun ki ölmeden önce Muhammed aleyhisselâmın ümmetinden İbrâhim aleyhisselâma yapılan muâmele gibi muâmele edilen birini görmeyi nasîb etti” diyerek onu alnından öptü...
Ebû Müslim Havlânî hazretleri buyurdu ki: “Alçak ve düşük kimseler kibirlenir. Böyle kimseler övünür. Hatâ ve haksızlıkta ısrar edenler de bunlardır.”
“Eğer Cennet’i ve Cehennem’i gözümle görseydim, şimdiki yaptıklarıma ilâve edeceğim bir şey olmazdı. Çünkü, ben sanki her ikisini görmüş gibi hareket ediyorum.”
“BU ÜMMET ÜÇ KISIMDIR”
Ebû Müslim hazretleri vefatına yakın buyurdu ki:
“Bu ümmeti üç kısım buldum. Birincisi, Cennet’e hesapsız girerler. İkinci kısmı, azıcık sorguya çekilir, ondan sonra Cennet’e girerler. Üçüncü sınıf ise biraz azap görüp, ondan sonra Cennet’e girerler. Ben, birinci kısımda olanlardan olmak isterim. Onlardan olamazsam, az bir hesaba çekilenlerden, onlardan da olamazsam, biraz azab görüp, Cennet’e girenlerden olmak isterim.”