Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden Huzeyfe (radıyallahü anh) rivayet ediyor. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir Hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: “TEVHİD KELİMESİ KURTARIR!”
“Elbisenin nakışı eskiyip gittiği gibi İslâmiyet de eskiyip gider. Hatta oruç nedir, namaz nedir, hac ve umre nedir, sadaka nedir bilinmeyecektir! Azîz ve Celîl olan Allahü teala Kur’anı bir gecede kaldırıp götürecek ve yeryüzünde ondan tek bir âyet bile kalmayacaktır. Çok yaşlı erkekler ve pek ihtiyar kadınlardan meydana gelen birtakım insanlar kalacak ve: ‘Biz babalarımıza Lâ ilâhe illâllah kelimesi hâli üzerine yetiştik ve (dinden bildiğimiz) bu kelimeyi söyleriz’ diyeceklerdir...”
Hazreti Huzeyfe bu hadisi rivayet edince orada bulunan Sıla (radıyallahü anh) kendisine:
“O yaşlılar namaz nedir, oruç nedir, hac ve umre nedir, sadaka nedir bilmezken ‘Lâ ilâhe illâllah’ kelimesi onlara bir yarar sağlamaz” dedi.
Hazreti Huzeyfe, Sıla hazretlerinin bu sözünü cevapsız bıraktı. Sonra Hazreti Sıla bu sözü Hazreti Huzeyfe’ye karşı üç defa tekrarladı. Her defasında Hazreti Huzeyfe onun sözünü karşılıksız bıraktı, yüzüne bakmadı. Nihayet üçüncü defasından sonra ona dönerek üç defa:
“Yâ Sıla! Tevhid kelimesi onları (ebedî) ateşten kurtarır” dedi.
Bütün bunlar İsa aleyhisselâmın yeryüzüne gelip ıslahatından ve vefatından sonra kıyamet senelerinde olacaktır...
Hazreti Huzeyfe’nin naklettiği hadisede şunlar anlatılır:
“KORKU CİĞERLERİNİ PARÇALAMIŞ!”
Kalbine Allah korkusu düşen Ensar’dan bir genç evine kapanmış ve gece gündüz ağlıyordu. O kadar ki, zayıflamış ve tamamen güçten, takatten kesilmişti. Bu durum Resulullah Efendimize haber verildi. Gencin yanına gelince, o, son bir kere daha gücünü kullanarak dizlerini zorladı ve Nebiler Serverinin teşrifini istikbal için ayağa kalkıp kendisini O’nun kollarına attı. Resulullah Efendimiz de ona sımsıkı sarıldı. Biraz sonra Peygamber Efendimiz kollarını gevşettiğinde, genç ayaklarının dibine yığılıverdi. Bunun üzerine Server-i âlem, gözleri çok derinlere dalmış olarak şöyle buyurdu:
“Kardeşinizi defnedin korku onun ciğerlerini parçalamış. Kuvvet ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin ederim ki; onu cehennemden korumuştur. Kişi umduğunu ister, korktuğundan da kaçar.”