ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Karamanoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılmasından sonra Niğde, Konya ve İçel çevresinde kurulan bir Türk beyliğidir. Mehmet Bey de bu beyliğin ikinci beyi Kerimü’d-din Karaman’ın oğludur. Doğum tarihi belli olmayıp ölümü 1280’dir. Mehmet Bey askerî ve idarî yönden bilgili bir devlet adamı idi... “RESMÎ DİL TÜRKÇE’DİR!..”
İdareciliği sırasında Türkçe’yi resmî dil olarak ilan eden fermanını vererek; sadece siyasî ve askerî değil aynı zamanda kültürel bir zafer kazanmıştır...
Karamanoğlu Mehmed Bey, Osmanlılar’ın fetret dönemi içinde bulundukları ve Çelebi Mehmed ile Musa Çelebi’nin Rumeli’de savaştıkları bir sırada Bursa üzerine yürümeye karar vermişti. Çünkü “Türk dünyasını en iyi ben yönetirim” diyordu... 
1413 yılında, yanında Türkmen boyları olduğu halde önce Sivrihisar üzerine yürüyüp burayı zapt eden Mehmed Bey, daha sonra Bursa önüne gelip Bursa hisarını kuşatma altına alır. Otuz iki gün devam eden bu kuşatma sırasında hisarın subaşısı bulunan Hacı İvaz Paşa, Bursa halkının yardımı ile şiddetle mukavemet etmişti. Karamanoğlu da artık bir şey yapamayacağını anlamıştı... Bu sırada Musa Çelebi’nin tabutu, dedesi Murad Hüdavendigâr’ın kabri yanına defnedilmek üzere Bursa’ya getirilir. Karamanoğlu, bundan haberdar olunca cenazenin düzme olma ihtimalini düşünerek bizzat kendisi kontrol etmek ister. Bu maksatla varıp kefeni açar ve cenazenin gerçekten Musa Çelebi’ye ait olduğunu görünce maneviyatı daha fazla bozulur. Bunun üzerine şehre bayağı bir zarar vererek Karaman’a geri döner. Fakat gelirken takib ettiği güzergâh tutulduğundan oradan dönmeye cesaret edemez ve Kirmasti (Mustafakemalpaşa) ve Isparta üzerinden Karaman iline gider.

“ÖLÜSÜNDEN BÖYLE KAÇARSIN!..”
Musa Çelebi’nin cenazesini görüp teşhis ettikten sonra devlet idaresinde tek başına kalan Çelebi Sultan Mehmed ile başa çıkamayacağını anlayınca, Bursa kuşatmasını kaldırıp sür’atle ülkesine dönerken Harman Danası denilen ve şişman olan nedimi, kaçmaktan yorulunca Karamanoğlu Mehmed Bey’e;
“Beyim, Osmanoğlu’nun ölüsünden böyle kaçarsın, ya dirisi gelmiş olsaydı ne çare ederdin?” deyiverir. Bu, onun son sözleri olur. Karamanoğlu, onu bulunduğu yerde bir ağaca astırarak cezalandırır...
Tüm İçerikler