ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 İslâm Ordusu Uhud Dağına vardığı zaman, düşman askerleri oraya yerleşmişti. Kâfirlere gözükmeden şafak vakti dağın eteklerine varıldı. Arkaları Uhud Dağına gelerek Medine’ye karşı saf bağladılar. Düşmanın geriden saldırısını önlemek için 50 kişilik bir okçu bölüğü, dağın sol taraftaki boğazına yerleştirildi... 
“YERLERİNİZİ TERK ETMEYİN!”
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) okçulara, savaşın sonucu ne olursa olsun, kendilerinden habersiz yerlerini terk etmemelerini emretti. İslâmın 16’ncı, hicretin 3’üncü, miladın 625’inci yılının 25 Mart’ında, 11 Şevval Cumartesi günü Uhud Gazası başlamış oldu... 
Mekkeli kadınların çalgıları arasında ortaya çıkan ve çarpışmak için adam isteyen kâfir askerleri Hazreti Hamza ve Hazreti Ali’nin (radıyallahü anhüma) kılıçları ile yere düştüler. Kureyşliler ölülerinin öcünü almak, putlarını korumak için var güçleriyle saldırıyor, onların üçte birinden daha az müminler ise Allah yolunda, O’nun hak dâvası uğrunda karşı koyuyorlardı... Savaş kısa zamanda kızışmış, İslâm askerleri düşmanın merkezine kadar ilerlemişti. Onların kılıç darbeleri altında hemen 20 kâfir ölmüştü... Ayneyn Boğazı’na yerleştirilmiş bulunan okçular da savaşın, zaferle bittiğini söyleyerek yerlerini terk etmeye başladılar. Kumandanları Abdullah bin Cübeyr’in (radıyallahü anh), hiçbir halde buradan ayrılmamakla emrolunduklarına dair gösterdiği çabalar bir sonuç vermedi. Boğazda kumandanla beraber sekiz okçu kalıverdi...

SEKİZ OKÇU DA ŞEHİD EDİLDİ...
Kureyş kumandanlarından Halid bin Velid, bu fırsatı çok kollamış fakat ele geçirememişti. Okçuların dağıldığını görünce, 250 kişilik süvari birliği ile boğaza daldı. Kalan okçuları şehîd ettikten sonra, müminleri arkadan sardı. Diğer taraftan da dağılan Kureyş askerleri toplanıp saldırmaya başladı. Müslümanlar iki taraftan da kıskaca alınmıştı. Müminler aralarındaki parolayı bile unutmuşlar, birbirlerine girmişlerdi. Bu şaşkınlık içerisinde savaşı kazanmışken kaybeder hale düştüler. Bu karışıklıkta 70 kişi şehit oldu. Hazreti Hamza da şehitler arasındaydı. Müşrikler, müminlere karşı sağladıkları üstünlükten faydalanıp savunmasız kalan Medine’ye giremediler. Çünkü Allahü teâlânın onlara verdiği korkuyla, müminlerden tek bir esir bile alamadan Mekke’nin yolunu tuttular...
Tüm İçerikler