ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Dün bahsettiğimiz gibi, Bel’am bin Baura, hep güzel dualar ettiği yere bu sefer; hem de bir peygamberin ordusuna beddua etmek için gidiyordu... Nihayet Husban Dağının tepesine ulaştılar. Ancak, Bel’am orada ellerini dua için kaldırdığı zaman, dilinden Belka şehri ahalisi aleyhine, Yuşa aleyhisselamı ve İsrailoğulları lehine kelimeler dökülmeye başladı. “KORKTUĞUM BAŞIMA GELDİ!”
Belka ahalisi; “Ey Bel’am! Ne yapıyorsun? Onlara dua, bize beddua ediyorsun!” dediler. Bel’am onlara; “Allah tarafından böyle konuşturuluyorum!” dedi.
Bel’am “Artık korktuğum başıma geldi, dünyam da ahiretim de mahvoldu. Şimdi duam da kabul olmaz. Bundan sonra Yûşâ ve ordusuna hile ve tuzak kurmaktan başka bir çaremiz de kalmadı... Şimdi en güzel kızlarınızı, kadınlarınızı getiriniz, onları soyunuz ve güzel kokularla cazip hale getiriniz. Ellerine çiçekler vererek onların konakladığı yere gönderiniz. Kendilerine sıkı sıkıya tembih ediniz, sakın ola ki onlara zina teklif eden askerleri reddetmesinler. Şayet bir kişi bu kadınlardan biri ile zina yapacak olursa, onların hepsi helak olacak, durmayın elinizi çabuk tutun...”
Bel’am’ın dediğini yaptılar ve kadınlarını süsleyip askerlerin arasına saldılar. Askerlerin ileri gelenlerinden çok kuvvetli birisi vardı, kızlardan birisini alıp, Yûşâ aleyhisselama şöyle seslendi: “Zannederim, şimdi sen bana bu güzel kadının haram olduğunu söyleyeceksin!”
Yûşâ aleyhisselam; “Evet, o sana haramdır” buyurunca, asker; “Vallahi bu konuda seni asla dinlemeyeceğim” dedi ve kadını çadırına götürdü. Allahü teâlâ, o anda oraya taun (veba) hastalığı gönderdi. Asker kırılmaya başlamıştı... 

DİLİ GÖĞSÜNÜN ÜZERİNE SARKTI!
Askerin içinde çok güçlü ve Yûşâ aleyhisselamın da yakını olan başka birisi vardı. O asi askerin hakkından ancak o gelebilirdi. Hemen onu buldular. O da korkusuzca çadıra girdi ve zina halindeki askeri ve kadını mızrağıyla öldürdü. Taun hastalığının sebep olduğu ölümler de o anda durdu... 
Bu sırada Bel’am bin Baura’nın dili ağzından çıkıp göğsü üzerine sarktı. Nefsin ve şeytanın saptırmasıyla, dünya malına ve kadına meylederek yeni hileler peşine düştü ve imansız öldü. Kur’an-ı kerimde A’raf suresinin 175. ve 176. ayet-i kerimelerinde soluyan köpeğe benzetildi. “Onun gibiler köpek gibidir” sözü, dillerde darb-ı mesel olarak kaldı...
Tüm İçerikler