ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Ebû Bekr eş-Şelî, Yemen’de bulunan büyük İslâm âlimlerinin en önde gelenlerindendir. Hazret-i Hüseyin’in neslinden olup, seyyiddir. Hazret-i Ali’nin soyuna mensûb olanlar mânâsına kullanılan “Benî Alevî” ve Hazret-i Hüseyin’in soyuna mensûb olanlar için kullanılan “Benî Hüseyin” nisbeleriyle anıldı. 1582 (H.990) senesinde Yemen’in Terîm beldesinde doğdu. 1643 (H.1053) senesinde aynı yerde vefât etti.
Hâfızası çok kuvvetliydi...
Ebû Bekr eş-Şelî hazretleri, aklı, zekâsı, hâfızası kuvvetli, dikkatli ve çok uyanık bir zât idi. Sîmâ olarak yüksek dedelerine benzerdi. Gayet nûrlu, çok güzel bir zât olup, kendisini görenin kalbinde ona karşı muhabbet hâsıl olurdu. Her hâlinde istikâmet üzere olup, Resûlullah’ın sallallahü aleyhi ve sellem sünnet-i seniyyesine tam bağlı idi. Selef-i sâlihîn denilen ilk iki asrın âlimleri ile halef-i sâdıkîn denilen sonra gelen âlimlere tâbi olmak esas olduğu için, onların ve onlardan sonra gelen büyük âlimlerin hallerini çok anlatırdı.
Bu mübarek seyyidin oğlu şöyle anlatır: 
“Bir zaman Hindistan’a gitmek için babamdan izin istedim. Babam; ‘Öyle anlıyorum ki, müddet tamam oldu. Vefâtım yaklaştı. Vefâtımda yanımda bulunmanı isterdim’ dedi. ‘Yâni Hindistan’a gitmemi istemiyor musunuz?’ dedim. Bir nevî gitmekte ısrar etmiş gibi oldum. Bunun üzerine; ‘Sefere git! Allahü teâlânın emânında (emniyeti altında, korumasında) ol. Allahü teâlâ ne dilerse o olur’ dedi. Ben sefere gitmekten vazgeçtim. Hakîkaten de dediği gibi oldu. Bundan az bir zaman sonra 1643 (H.1053) senesi Safer ayının yirmi beşinde ikindi vaktine yakın bir sırada vefât etti. 

Herhangi bir rahatsızlığı yoktu
Babamın, vefâtı sırasında herhangi bir rahatsızlığı görülmedi. Terîm’deki Bâ’levî Mescidinin yakınındaki evinde gece-gündüz kavuşmayı arzu ettiği Rabbine kavuştu... 
O gece defin için gerekli hazırlıklar yapıldı, kefenlendi. Talebeleri ve sevenleri o gün sabaha kadar rûhu için Kur’ân-ı kerîm ve hatm-i tehlîl okudular. Ertesi günü sabah namazından sonra cenâze namazı kılınıp, seyyidlerin, şerîflerin ve pekçok mübârek velînin medfûn bulunduğu Zenbel Kabristanına defnedildi.”
Tüm İçerikler