ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Allahü tealanın Semûd kavmine peygamber olarak gönderdiği Hazreti Salih, onları hakka davete başlayarak nasihatlerde bulunuyordu. Kavmine, Allahü teâlâ tarafından gönderilen bir deveyi getirdi ve ona nöbetleşe su vermelerini nasihat etti. Fakat Semud kavmi ona karşı çıktı ve “Sizin iman ettiğiniz o dîni biz inkâr ediyoruz!” dediler... 
DEVEYİ BOĞAZLADILAR!..
Semûd kavminin merkezi olan Hicr şehrinde dokuz kişilik bir şerli çete vardı. Bunlar Semûd’un mütegallibe (zorba) takımı idiler. Semûd diyarını ıslah değil, ifsâd ediyorlardı. Devenin nöbet günü kuyunun suyunu içip kurutmasına, hayvanların susuz kalmasına canları sıkılan bu çete fertleri, aralarında sözleştiler ki; muhakkak Salih aleyhisselâma ve ona îman edenlere bir gece baskını yapalım, öldürelim. Sonra onun vârislerine; “Biz Salih’in ve ehlinin öldürüldüğünü görmedik, diye yemin edelim. Artık sözümüz sözdür, sözümüzde sadık kimseleriz!” dediler... 
Onlar böyle bir plan yaptılar. Halbuki Allahü teala da onlara bir ceza ve helak hazırlamıştı ki, onlar hâlâ anlamıyorlardı. (Â’râf, Hicr, Neml ve Şuarâ Sûreleri)
Sonunda müşrikler bir mucize olarak gönderilen dişi deveyi de boğazladılar. Ancak öldürdüklerine pişman oldular. Bu hadiseden üç gün sonra bir sabah vakti azâb sayhası kendilerini yakaladı da, onlara oydukları sağlam binalar, o kadar servetleri hiçbir fayda vermedi. İmansızların hepsi toptan helak oldu...

İMAN EDENLER KURTULDU...
İman edenler topluluğu ise bu badireden selâmete çıkarıldı. Çünkü onlar şirkten uzaklaşmışlardı... 
Salih aleyhisselâm ile birlikte kurtulan mü’minler dört bin kişi idi. Hazreti Salih bu azabın vaki olmasından önce ümmetiyle beraber Semûd kavminin arasından çıkarak Şam tarafına gelmiş, Remle kasabasında kalmıştır. Hazreti Salih, kavmi ile yirmi sene yaşadıktan sonra yüz elli sekiz yaşında iken Hadramud’da vefat etmiştir. 
Resûlullah aleyhisselâm, Tebük Harbinde Semûd’un helak olduğu yerde konakladığı zaman sahabîlerine, buranın kuyusundan su içmemelerini ve buradan su almamalarını buyurdu. Eshâb “Ey Allah’ın Resûlü, biz bu kuyunun suyundan alıp hamur yoğurduk, su kaplarımızı da doldurduk” deyince, Peygamber aleyhisselâm “Öyle ise hamuru atın, o aldığınız suyu da dökün!” buyurdular.
Tüm İçerikler