ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Abdullah ibn-i Mübarek Hazretleri Te-be-i tâbiînin büyüklerindendir. 736 (H.118) yılında Merv’de doğdu. 797 (H.181) senesi bir gazâ dönüşü, Bağdâd yakınlarındaki Hît adlı yerde vefât etti. Türk asıllıdır... “İŞTE ŞİMDİ TAM ZAMANI!..”
Bu mübarek zat, evinde hadîs-i şerîflerle çok meşgûl olduğundan, kendisine; “Yalnızlıktan rahatsız olmuyor musun?” diye sorulduğunda; “Peygamber efendimiz ve Eshâbı radıyallahü anhüm ile berâber olunca insan hiç yalnızlık duyar mı?” karşılığını verirdi...
Abdullah ibn-i Mübarek Hazretleri bir sene cihada katılır, bir sene ilim tahsil eder, bir sene de hacca giderdi. Cihada katıldığı bir sene, teke tek dövüşme esnasında, karşısına çok zorlu bir düşman askeri çıkmıştı. Bu düşman askeri ile uzun bir mücadeleye girişti. Bu mücadele o kadar sürdü ki, vakit namazı girdi ve geçmek üzereydi. İbn-i Mübarek Hazretleri düşmanına dedi ki:
“Şu kadar zamandır çarpışıyoruz, birbirimize üstünlük sağlayamadık, benim namaz vaktim girdi ve de geçmek üzeredir. İzin ver, ben namazımı kılayım, sonra çarpışmaya devam edelim!” Düşmanı bunu kabul etti ve İbn-i Mübarek Hazretleri namaza durdu. Namazı bitip çarpışmaya başlayacakları sırada bu sefer de düşman askeri:
“Sen ibadetini yaptın, bana da müsaade et, ben de putlarıma gerekli tazimde bulunayım.” Düşman göğsünde sakladığı küçük bir putu çıkarıp yere koydu, karşısına geçip kıyam etti. Sonra da karşısına geçip oturdu. İbn-i Mübarek Hazretleri düşmanının puta tazim ettiğini görünce içinden dedi ki: “İşte düşmanı tam öldürecek zaman!..” Yerinden kalktı ve tam kılıcı indireceği zaman:1

“SANA NE OLDU?..”
“Ahdinde dur, şüphe yok ki verilen sözün sorumluluğu vardır.” (İsra sûresi, 34. ayet) diye bir ses duydu. Bu sesi duyması ile birlikte ağlamaya başladı. Düşman, başını kaldırıp baktığında, İbn-i Mübarek’in elinde kılıçla ağladığını görüp sordu:
“Ne yapıyorsun? Sana ne oldu?” İbn-i Mübarek olanları anlattıktan sonra şöyle dedi ki:
“Senin yüzünden bizi azarladılar” Düşman askeri:
“Düşmanı için dostunu azarlayan böyle bir Allah’a karşı gelmek doğru değildir. Bana İslamı anlat” dedi. Abdullah ibn-i Mübarek Hazretleri ona imanı ve İslamı anlattı, hemen Müslüman oldu ve mü’minlerin safına geçti. Biraz önce omuz omuza çarpıştığı arkadaşlarına saldırdı ve birçoğunu öldürdükten sonra şehid oldu...
Tüm İçerikler