Yûsuf Nebhânî, son devir İslâm âlimlerindendir. İsmi Yûsuf bin İsmâil’dir. Nebhânî nisbesiyle meşhûrdur. 1849 (H.1265) senesinde Hayfa’da doğdu. 1932 (H.1350) senesinde Beyrut’ta vefât etti...
Küçük yaşından îtibâren ilim tahsîline başlayan Yûsuf Nebhânî, 1866-1872 seneleri arasında Kâhire’deki meşhûr Câmiü’l-Ezher Üniversitesinde yüksek din ilimlerini tahsîl etti. Câmiü’l-Ezher’i bitirdikten sonra 1874 senesinde kâdı tâyin edildi... Mahkeme Reisliği yaptı
Şam’da kâdılık, Beyrut’ta Hukuk Mahkemesi Reisliği yaptı. Beyrut’ta yerleşerek uzun yıllar kâdılık vazîfesinin yanında çok kıymetli eserler yazdı. Musul, Haleb, Diyarbakır, Şehrezûr, Bağdât, Samarra, Kudüs ve İstanbul gibi beldeleri gezdi. Gittiği yerlerdeki âlim ve velîlerle sohbetlerde bulundu.
Büyük velî Seyyid Fehim Arvâsî hazretleri hacca giderken yolu üzerine çıkıp elini öptü, duasını aldı. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.
Yûsuf Nebhânî hazretleri ilim ve fazîlette yüksek bir zât olduğu gibi, bütün gücüyle Ehl-i sünnet dışı zararlı ve reformcu cereyanlarla mücâdele etti. Hakîkî kurtuluş yolu olan Ehl-i sünnet vel-cemâati müdâfaa etti. Bu sebeple Vehhâbîler ve kendilerinin selefi olduğunu iddiâ eden reformcu çevreler, bu büyük zâtı sevmezler, isminden ve eserlerinden bahsetmezler.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
“El-Aliyy ism-i şerîfini söyleyen, işlerinde muvaffak olup ilerler.”
“Cumâ günü namazdan önce abdestli, elbisesi temiz ve kalbinden dünyâ düşüncelerini çıkarmış olarak iki yüz kerre ‘Yâ Allahü el-mahmûdü fî fiâlihi’ derse, Allahü teâlâ onun hastalığına şifâ verir.”
Beyrut’ta vefât etti...
Osmanlı Devletinin son zamanlarında yaşayan Yûsuf Nebhânî hazretleri, devletin parçalandığını ve yıkıldığını görmüş, İslâm düşmanlarının bilhassa İngilizlerin türlü hîleleriyle Türklerle Arapların birbirlerine düşman edildiklerine ve düşmanların maskarası durumuna düştüklerine şâhid olmuştu. Osmanlıların İslâmiyete yaptıkları hizmetleri takdir eden, ileri görüşlü bir zât olan Yûsuf Nebhânî hazretleri, 1932 (H.1350) senesi Ramazan ayında Beyrut’ta vefât etti...Yûsuf Nebhânî, son devir İslâm âlimlerindendir. İsmi Yûsuf bin İsmâil’dir. Nebhânî nisbesiyle meşhûrdur. 1849 (H.1265) senesinde Hayfa’da doğdu. 1932 (H.1350) senesinde Beyrut’ta vefât etti...
Küçük yaşından îtibâren ilim tahsîline başlayan Yûsuf Nebhânî, 1866-1872 seneleri arasında Kâhire’deki meşhûr Câmiü’l-Ezher Üniversitesinde yüksek din ilimlerini tahsîl etti. Câmiü’l-Ezher’i bitirdikten sonra 1874 senesinde kâdı tâyin edildi...
Mahkeme Reisliği yaptı
Şam’da kâdılık, Beyrut’ta Hukuk Mahkemesi Reisliği yaptı. Beyrut’ta yerleşerek uzun yıllar kâdılık vazîfesinin yanında çok kıymetli eserler yazdı. Musul, Haleb, Diyarbakır, Şehrezûr, Bağdât, Samarra, Kudüs ve İstanbul gibi beldeleri gezdi. Gittiği yerlerdeki âlim ve velîlerle sohbetlerde bulundu.
Büyük velî Seyyid Fehim Arvâsî hazretleri hacca giderken yolu üzerine çıkıp elini öptü, duasını aldı. Bereketli sohbetinde bulunup istifâde etti.
Yûsuf Nebhânî hazretleri ilim ve fazîlette yüksek bir zât olduğu gibi, bütün gücüyle Ehl-i sünnet dışı zararlı ve reformcu cereyanlarla mücâdele etti. Hakîkî kurtuluş yolu olan Ehl-i sünnet vel-cemâati müdâfaa etti. Bu sebeple Vehhâbîler ve kendilerinin selefi olduğunu iddiâ eden reformcu çevreler, bu büyük zâtı sevmezler, isminden ve eserlerinden bahsetmezler.
Bu mübarek zat buyurdu ki:
“El-Aliyy ism-i şerîfini söyleyen, işlerinde muvaffak olup ilerler.”
“Cumâ günü namazdan önce abdestli, elbisesi temiz ve kalbinden dünyâ düşüncelerini çıkarmış olarak iki yüz kerre ‘Yâ Allahü el-mahmûdü fî fiâlihi’ derse, Allahü teâlâ onun hastalığına şifâ verir.”
Beyrut’ta vefât etti...
Osmanlı Devletinin son zamanlarında yaşayan Yûsuf Nebhânî hazretleri, devletin parçalandığını ve yıkıldığını görmüş, İslâm düşmanlarının bilhassa İngilizlerin türlü hîleleriyle Türklerle Arapların birbirlerine düşman edildiklerine ve düşmanların maskarası durumuna düştüklerine şâhid olmuştu. Osmanlıların İslâmiyete yaptıkları hizmetleri takdir eden, ileri görüşlü bir zât olan Yûsuf Nebhânî hazretleri, 1932 (H.1350) senesi Ramazan ayında Beyrut’ta vefât etti...