Muhammed Behâeddîn Veled hazretleri, Resûlullah efendimizin birinci halîfesi olan hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk’in soyundandır. Belh şehrinde Hatîboğulları sülâlesindendir. İsmi Muhammed Behâeddîn’dir. Babası Hüseyin Hatîbî, dedesinin ismi de Ahmed Hatîbî’dir. 1151 (H.545)’te doğdu. 1228 (H.625) veya 1231 (H.628)’de Konya’da vefât etti. Annesi, Harezmşah Sultanlarından Alâüddîn Muhammed Harezmşah’ın kızıdır. “Âlimlerin Sultânı” denildi...
Muhammed Behâeddîn hazretleri, zâhirî ve bâtınî ilimlerde öyle yüksek derecelere vâsıl oldu ki, iki cihânın güneşi, hürmetine yaratıldığımız Server-i âlem Sevgili Peygamberimiz ona rüyâsında “Sultân-ül-ulemâ=Âlimlerin Sultânı” lakabını verdi.
Behâeddîn Veled, sabah namazından sonra ikindi vaktine kadar talebelerine ilim öğretir, ikindiden sonra medresesine gelenlere mârifetullahtan, Allahü teâlâyı tanımakdan bahsederek insanları aydınlatırdı. Nasîhatlerinde Ehl-i sünnet îtikâdını anlatır, bozuk fırkaların inanışlarını îzâh ederdi. İnsanların, dalâlet ve sapıklık yollarına düşmemeleri, Cehennem’de yanmamaları için çok gayret sarfederdi.
Ve bir gün hastalanır...
Sultân-ül-ulemâ Muhammed Behâeddîn Veled hazretleri, bir gün hastalandı. Alâeddîn-i Keykûbâd ziyâretine gelip;
-Efendim! İnşâallah tez zamanda sıhhate kavuşursunuz da zât-ı âlinizin hizmetiyle şereflenip, her ne murâd ederseniz, bütün gücümüzle size yardımcı olmaya çalışırız. Böylece Rabbimizin ihsân edeceği nice ikrâmlara ve gizli sırların keşfine nâil oluruz inşâallah, deyince, Sultân-ül-ulemâ;
-Biz artık bu hastalık sebebiyle bu fânî dünyâdan hakîkî âleme göç ederiz. Fakat arkamızdan kısa zaman sonra, siz de bize kavuşursunuz. İşte orada sizinle berâber oluruz, dedi.
Bundan sonra helâlleştiler. Üç gün sonra bir Cuma günü, (11 Kasım 1312’de) öğleye doğru Kelime-i şehâdet getirerek çok sevdiği hakîkî âleme kavuştu.