Muttalib bin Abdullah bin Hantab, Tabiindendir. Doğum ve vefat tarihleri hakkında bir bilgi yoktur. Hadis sahasında önde gelen âlimlerdendir. Hazreti Muaviye’nin (radıyallahü anh) halifeliği zamanında Şam’da yaşadı. Eshab-ı kiramdan bazıları ile görüştü ve onlardan Hadis-i şerifler rivayet etti. Bunlardan bazıları: HALEB’E HİCRET ETTİ
“Ali’yi sadece mü’minler sever, ondan sadece münafıklar nefret eder.”
Kendisi, Abdullah bin Ömer’in (radıyallâhü anhümâ) (abdest uzuvlarını) üçer defa (yıkamak suretiyle) abdest aldığını ve Resûlullah Efendimiz’in (sallallahü aleyhi ve sellem) böyle abdest aldığını rivayet ettiğini söylemiştir...
Muttalib bin Abdullah, Enes bin Mâlik’ten (radıyallâhü anh) şunu nakletti:
Resûlullah Efendimiz, Ebû Talha’ya (radıyallâhü anh) şöyle buyurdu: “Gençleriniz arasından hizmetimi görebilecek birini bul!” Onun bu arzusu üzerine Ebû Talha beni terkisine alarak yanında götürdü. Resûlullah Efendimiz mola verdiği zaman hizmetinde bulunuyordum. Onun sık sık şöyle dua ettiğini duyuyordum:
(Allahümme innî eûzü bike minel-hemmi vel-hazen ve eûzü bike minel-aczi vel-kesel ve eûzü bike minel-cübni vel-buhl ve eûzü bike men galebetid-deyni ve kahrir-ricâl=Allahım! Tasa, hüzün, çaresizlik, tembellik, cimrilik, korkaklık, borcun baskısı ve insanların tasallutundan sana sığınırım.)
Bu mübarek zat, Hazreti Muaviye’nin vefatından sonra çıkan fitnelere karışmamak için Şam’dan hicret etti ve Haleb’in Münbic kasabasına yerleşti. Burada talebe yetiştirmeye devam etti. Vefat ettiğinde yaşı bir hayli ilerlemişti. Bir rivayette 90 yaşının üzerinde vefat etti.
“ONUN ÖLÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIR!”
Zübeyr bin Bekkar Humeyd bin Meymun’dan o da babasından şöyle rivayet etmiştir:
Münbic’de vefatına yakın Muttalib bin Abdullah bin Hantab’ın yanına gittim. Kendini ölüme hazır görüyordu. Fakat sekerat halinde çok sıkıntılıydı. Baygınken yanındakilerden bir adam dedi ki:
“Yâ Rabbi ona ölümü kolaylaştır. Çünkü halk arasında ilmiyle övülür bir adamdı.”
Bunun üzerine Muttalib bin Abdullah ayıldı ve “kimdi bunu söyleyen?” dedi. “Falan kişi” dediler. O da;
“Melekü’l-mevt bana ‘Ben her mümin için cömert ve yumuşak davranırım’ dedi.” Bunu söyledikten sonra bir daha gözünü kapayıp ruhunu teslim etti...