Ömer bin Abdülazîz, adâleti, insâfı ve güzel ahlâkı ile meşhur sekizinci Emevî halîfesidir. Hazret-i Ömer’in oğlunun torunudur. 679 (H.60) târihinde Medîne’de doğdu. 720 (H.101) târihinde kölesi tarafından zehirlenerek şehîd edildi... HALİFE ADİL OLURSA...
Devrinin âlim ve velîlerinden Mâlik bin Dinâr hazretleri anlatır: “Ömer bin Abdülazîz halîfe olduğunda bir çobanın şöyle dediği işitildi: “Acaba bu temiz, âdil halîfe kimdir?” Çobana; “Böyle olduğunu nereden anladın?” diye sorulduğunda, yırtıcı hayvanların tehlikesini pek iyi bilen çoban, sâfiyetle bulduğu teşhisiyle şu cevâbı verdi: “Âdil bir halîfe başa geçince, kurtlar kuzulara saldırmaz. Oradan anladım.”
Yezîd-i Rakkâşî, Ömer bin Abdülazîz’in huzûruna geldi. Ömer bin Abdülazîz, Rakkâşi’ye; “Bana nasîhat et” dedi. O da “Ey Müslümanların emîri! Senden önceki halîfeler öldüğü gibi sen de öleceksin” dedi. Ömer bin Abdülazîz bunu duyunca ağladı ve “Devam et” dedi. Yezîd-i Rakkâşî: “Âdem aleyhisselâmdan sana gelinceye kadar hiçbir baban hayatta değildir. Hepsi vefât ettiler” dedi. Ömer bin Abdülazîz ağlayarak, yine “Devam et” dedi. Yezîd-i Rakkaşî; “Öldükten sonra Cennet ile Cehennemden başka gidilecek yer yoktur” dedi. Halîfe Ömer, bunu duyunca düşüp bayıldı...
Bir zamanlar Şam ehlinden iktidar, mal mülk sahibi bir zat vardı. Ancak bu adam devamlı içki içen bir alkoliktir. Adamın bu halinden Ömer bin Abdülazîz hazretlerinin haberi olur. Ömer bin Abdülaziz hazretleri adama bir mektup yazar, mektupta şunlar yazılıdır:
“Ömer bin Abdülaziz’den falanca zata... Allah’ın selamı üzerine olsun. Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a hamd olsun. O büyük hesap gününün sahibi ki, tövbeyi kabul eder, günahları bağışlar, azabı çok çetin olandır ve lütuf sahibidir...”
“BU BANA BİR İKAZDIR!..”
Mektup adama ulaşır ve okur. “Tövbeyi kabul eder, günahları bağışlar...” kısmına gelince, içinde bir şeylerin hareket ettiğini hisseder. Mektubu tekrar tekrar okur ve ağlar, der ki:
“Bu bana Allahü teâlânın ikazıdır. Yâ Rabbi, tövbeleri kabul ederim, buyuruyorsun. Şahid ol, ben bütün günahlarıma tövbe ettim. Yâ Rabbi, nefsime uyarak bir daha aynı günahlara düşmekten korkuyorum. Hemen canımı al, tövbemi bozup aynı günahlara bir daha düşmeyeyim Allahım!”
Adam bunları söyler söylemez düşerek ruhunu teslim eder.