ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Hazret-i Muaviye’nin kardeşidir. 
Belâzûrî’nin Ensâb-ül-Eşraf kitabında yazdığına göre, Ziyâd bin Ebî Süfyân vefâtına yakın şunları söylemişti: SİZE NASİHATİM ŞUDUR:
“Allahü teâlâdan başka ilâh olmayıp, tek ibâdete lâyık sadece Allahü teâlâ olduğuna, O’nun ortağı olmadığına, Rabbini hakkıyla tanıyıp, günahından korkan kimsenin şehâdetiyle, Muhammed aleyhisselamın Allahü teâlânın kulu ve Resûlü olduğuna, Allahü teâlânın onu hidâyet rehberi olarak gönderdiğine inanmanızı, Mü’minlerin emîrinin ve müslümanların, Allahü teâlâdan nasıl korkulması gerekiyorsa, öylece korkmalarını Müslüman olarak ölmeye çalışmalarını, büyük küçük bütün işlerini bizzat kendilerinin takip etmesini vasiyet ediyorum.”
Ziyâd bin Ebî Süfyân sonra şöyle devam eder: Allahü teâlâ insanlara akıl nimetini vermiştir. Bu yüzden günah işlerlerse Allahü teâlâ onları cezalandırır. Çünkü akıllarını kullanarak bu günahı yapıyorlar. Eğer, ibâdet ve tâat yaparlarsa, Allahü teâlâ onlara mükâfat verir. 

TÖVBE ETMEMENİN SONU NEDAMETTİR
Allahü teâlânın iyi kullarına nimetleri vardır. Kötüleri ise hesaba çekecektir. Allahü teâlânın nimetlerine kavuşmuş olan kimse, dünyâya dalıp, âhıretini unutmaz. Dünyâ hayatı birgün yok olacaktır. Onun devam etmesine çâre yoktur. Sizin; sakınmanız ve uzak durmanız gereken şeylerden uzak durmanızı, insanların sonra yaparım diye gecikdirip, tekrar ellerine geçiremedikleri tövbeye sarılmanızı tavsiye ederim. Çünkü, günahlara tövbe etmemenin sonu, nedamet ve pişmanlıktır.”
Tüm İçerikler