ARA
MEŞHURLARIN SON SÖZLERİ
 Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri büyük velîlerdendir. İsmi Ahmed bin Mustafa, künyesi “Ziyâeddîn” olup, “Gümüşhânevî” diye meşhûrdur. Babası Emirler sülâlesinden Mustafa Efendidir. 1813 (H.1228) târihinde Gümüşhâne’nin Emirler Mahallesinde doğdu. 1893 (H.1311) târihinde İstanbul’da vefât etti. Kabr-i şerîfi, Süleymâniye Câmii avlusunda Kânûnî Sultan Süleymân Han Türbesinin kıble tarafında olup ziyâret mahallidir...
Hoşsohbet bir zat idi...
Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri iki defâ hacca gitti. Birincisinde Mısır’a uğradı. Buradaki evliyâ kabirlerini ziyâret etti. İleri gelen zâtlarla görüştü. İkinci gidişlerinde Mekke-i mükerreme ve Medîne-i münevverede birçok zât ile görüşüp hadîs-i şerîf okuttu. Hac dönüşü Mısır’a uğradı ve burada üç seneden fazla kaldı. Sohbet ve dersleriyle birçok talebe yetiştirdi.
İstanbul’un üç büyük velîsinden biri olan Abdülfettâh-ı Akrî hazretlerine talebe oldu. Hocasının 1864 yılında vefâtından sonra İstanbul’da hak yolun bilgilerini anlatmaya başladı...
Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretlerinin sohbetleri çok tatlı olurdu. Zaman zaman sohbet ve derslerine Sultan Abdülmecîd, Sultan Abdülazîz ve Sultan Abdülhamîd Han devâm etti. Bilhassa Sultan Abdülhamîd Han ile aralarında husûsî sohbet ve istişâreler olmuştur. Talebeleri arasında birçok devlet adamı yetişmiştir.
Ziyâeddîn Gümüşhânevî hazretleri yaz aylarında bazen Beykoz’daki Yûşâ Tepesi adı verilen mevkiye çadır kurarak, talebeleriyle sohbet ederlerdi. Birçok kerâmeti görüldü.

“Hepsini isterim yâ Kibriyâ!” 
Ömrünü, insanlara hizmetle geçiren Gümüşhânevî hazretleri, son zamanlarında yaşı çok ilerlediği için vücûdu zayıflık düşmüştü. Bir şeye dayanmadan oturamıyordu. Âsâsız yürüyemez olmuştu. Konuşmalarını ancak yakınında olanlar anlayabiliyordu. Lâkin gözlerinden çıkan mânevî nûrlar talebelerinde coşkunluk oluşturuyordu.
Bir ara çok ağırlaşıp yatağa düştü. Beş gün hiçbir şey yiyip içmedi. Üç gün gözünü hiç açmadı. Ağzından tek söz çıkmadı. Bir ara âniden gözlerini açıp; “Hepsini isterim yâ Kibriyâ!” diyerek gözlerini kapattı. Mübârek rûhunu Kelîme-i şehâdet okuyarak teslim etti... 
Tüm İçerikler