ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Kanuni Sultan Süleyman ve annesi Valide Hafsa Sultan, Sadrazam İbrahim Paşayı çok severlerdi. Bu yüzden Kanuni, annesi Hafsa Sultanın da arzusu üzerine kızkardeşini ona verdi ve bu suretle İbrahim Paşa, saraya damat oldu. Bu düğün merasiminin o zamana kadar eşi benzeri görülmemişti. Bu göz kamaştırıcı düğüne padişah başta olmak üzere bütün devlet ileri gelenleri ve yabancı elçiler de davetliydi. Daha sonra aylarca bu düğün konuşuldu. Aradan altı yıl geçti. Bu sefer padişahın oğullarının sünnet düğünü vardı. Sultanahmet meydanı mahşer gibi kalabalıktı. Her çeşit eğlencenin yapıldığı meydanda her cinsten insan toplanmıştı. Sınır boylarında kılıç sallayan yağız çehreli serhat beylerinden tutunuz da Osmanlı devleti katında kendi devletlerini daimi olarak temsil eden elçiler ve uzak yakın bir çok devletin değerli hediyelerini getiren heyetler de burada idiler. Düğün dört hafta sürdü. Her gün başka eğlenceler yapıldı. Kendisi için kurulan paha biçilmez tahtta oturan padişah, düğünün tertibinden ve eğlencelerden o kadar hoşlanmıştı ki, bir aralık, yanında oturan Damat İbrahim Paşa’ya:-Kendi düğünün ile benim düğünüm arasında bir fark görebiliyor musun? Hangisi daha muhteşem oldu? Diye sordu.İbrahim Paşa da kendinden gayet emin bir şekilde:-Elbette benim düğünüm sizinkinden daha muhteşem oldu hünkarım, dedi.Kendi düğünün hiçbir düğünle kıyaslanamayacağı cevabını bekleyen Kanuni, şaşkın bir şekilde:-Neden? Dedi.Sadrazam şu güzel nükteyi kondurdu:-Çünki benim düğünümü cihan sultanı ve zamanımızın Süleyman'ı teşrif buyurdular.buyurdular. 
Tüm İçerikler