ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Osmanlı Devleti zamanında, İstanbul Okmeydanı, birçok ünlü atıcılar görmüştür. Bunların en namlılarından biri de Tozkoparan İskender'dir. O sıra İran'dan Bahtiyar adını taşıyan bir pehlivan gelip, hükümdarın yanında sert yaylar çekmiş, birçok aynalar (metal levha) vurmuş ve büyük hünerler göstermiş. Hükümdar; "Bizde buna gâlip olan kimse yok mudur?" deyince,"Pâdişahım bir nice gün izin verin tedârik olunur." demişler. Atıcıların ileri gelenleri bir yere toplanıp görüşmüşler ve şu tedâriki görmüşler: Birkaç kantar ağırlığındaki bir top taşına demirden bir halka yapıp Bab-ı Hümayun'dan içerideki meydana koymuşlar ve; "Her kim bu taşı kaldırırsa, çok büyük ihsan vardır!" diye etrafa haber yaymışlar. Bileğine güvenen herkes o demir halkaya yapışıp ancak yerden iki parmak kadar kaldırabilmiş. Ziyade kaldırabilen ancak bir karışı bulabilirmiş. Tozkoparan İskender ise o devirde Acemi Oğlanlardan Bakraç Oğlanı imiş. Günün birinde oradan geçerken, birçok adamın toplanarak taşın yanında durduklarını ve kaldırmaya çalıştıklarını görmüş. Hemen bakraçlarını yere koyup, taşın halkasına yapışmış ve 3 defa göğsü üzerine kadar çıkarıp yere vurmuş. Bunun üzerine pâdişah Tozkoparan'a 1000 altın ihsan ederek; "Göreyim seni!" der. Tozkoparan, Okmeydanı Tekkesi' ne götürülür. Kendisini yetiştirmek için hocalar tâyin edilir. Böylece Tozkoparan İskender, 6 ay çalışır. Muhkem idman yapar. Geceleri sol kolu ve kalbi üzerine yatmasın diye sabaha kadar iki adam Tozkoparan'ın başında bekler. İşte böyle sıkı bir hazırlanmadan ve çalışmadan sonra Tozkoparan'ı pâdişahın huzuruna çıkarırlar. Yabancı pehlivanı da çağırırlar. Tozkoparan, İran'dan gelen pehlivanın çektiği yayların üstüne kuvvetli bir yay daha koyduktan sonra bunları kolayca çeker ve Bahtiyar'ın deldiği aynaların üzerine bir ayna daha koydurarak onu da kolayca deler. Böylece sultanı ziyadesiyle memnun eder.
Tüm İçerikler