1821’li yıllarda Mora’da isyan eden Rumlara, Avrupa’nın Düveli muazzaması kol kanat gerdiler. Bozulan Türk ordusunun, eski günlerine döndürülmesi mümkün görül meyince, Yeniçeri Ocağı Vak’a-yı Hayriye ile ortadan kaldırıldı. Yerine modern eğitimleri sistem olarak benimsemiş birlikler kuruldu. Osmanlı ihraç mallarının, yabancı Tüccarlar tarafından ucuza kapatılmasını önlemek ve ekonomik kalkınma için, İkinci Mahmut tarafından, Yed-i Vahid himaye usulü yürürlüğe kondu. Bu kararla, çıkarları pek zedelenen İngilizler, Osmanlı devletinin başına 1828-1829 Rus Harbi belasını tebelleş ettiler. Bu arada zayıf bir eğitim görmüş olan Mustafa Reşid Paşa, Londra elçiliğine gönderildi. Paşa bu görevi esnasında, Osmanlı devletini düze çıkarma çalışmalarını, İngilizlerle ortaklaşa yaptı. Dönüşünde Paşa, dışişleri bakanı oldu. 1838’de İngilizlerle Balta Limanı anlaşmasını bizzat imzaladı. Bu anlaşma, Türk ekonomisinin yıkılışını hazırladı. Anlaşma on maddelikti. İşte hükümlerin özeti:
1-Anlaşma hükümleri ilelebet yürürlükte olacaktı.
2-Kapitülasyonlar devam edecek, bu anlaşma ile yeni imtiyazlar ilave edilecekti.
3-Osmanlı ülkesinin her tarafında, İngiliz tüccarları ve ortakları, her çeşit mal ve eşyayı serbestçe alıp satacaklardı.
4-Yed-i Vahid usulü tamamen kaldırılacaktı.
5-Alım satım için belge istenmeyecekti. İsteyen devlet adamları olursa, bundan dolayı uğranılacak zarar sebep olanlara ödettirilecektir.
6-İngiliz tüccar ve ortakları, en imtiyazlı Türk tüccarlarından daha fazla vergi vermeyecekti.
7-Türk ihraç mallarından, ihraç esnasında toplam % 12 vergi alınacaktı.
8-İngiliz tüccarlarının Türkiye’ye mal İthalinde ise yekun % 5 ithalat vergisi alınacak.
9-Osmanlı bu şartlara kesinlikle uyacaktı.
10-İngiliz tüccarlar, yalnız İngiliz malı değil her türlü devletin malını, Osmanlı ülkesinde istedikleri her yerde serbestçe satacaklardı.Bu tek taraflı İngiliz hizmetkârı anlaşma ile, Türk ekonomisi derhal çöküşe geçti.
Çünkü ihraç mallarından %12 vergi alınırken, ithal mallardan %5 vergi almak dünyada örneği olmayan bir gafletti.Anlaşmadan 22 sene sonrasında, İstanbul’daki kumaş dokuma tezgahları sayısı 2750’den 25’e düştü. Yani %99 azalma? Dokuma ustası, 3500’den 40’a yani, % 89.1 düşüş.İpek kumaş esnafı 700’den 8’e, yani %89.1’e, tezgah sayısı da 350’den 4’e düşmüştür.
İşkodra ve Tesalya’da, muslin, bürümcük yapan 2000 dokuma tezgahı 200’e inmiştir.
Halep’ten her sene 100 milyon Franklık kumaş ihraç edilirken, bu anlaşma ile ihracat 7 milyon Franka inmiştir. Memlekette işsizlik ve fakirlik çığ gibi büyümüştür. Bunu fırsat bilen Ermeniler baş kaldırmaya başladılar. 1853’te İngilizlerin teşviki ile başlatılan ve üç sene devam eden Kırım Harbi ile Osmanlı devleti tarihinde ilk defa dış borca girmiş ve 1875 senesinde bu borç 200 milyon altına yükselmiştir.Şu anda, Ekonomik sıkıntıya ek olarak Ermeni teşebbüsleri düne ne kadar benziyor