ARA
OSMANLI HİKAYELERİ
 Fatih Sultan Mehmet Han devrinde İran’ın başında Uzun Hasan isimli bir Akkoyunlu Türkmeni bulunuyordu. Kendisini Osmanlı’dan çok üstün gören Uzun Hasan, Fatih’in İstanbul’u fethetmesini de çekemeyerek, Osmanlı sınırlarına tecavüzlere başlamıştı. Bunun üzerine İran üzerine sefere karar verildi. 100.000 kişilik bir kuvvetle yola çıkan ordu, Erzincan yakınlarındaki Otlukbeli mevkiine geldiğinde İran ordusu ile karşılaştı. Osmanlı kuvvetlerinin önündeki öncü birliği kumandanı Rumeli beylerbeyi Musa Paşa, geriden gelmekte olan ordunun asıl kuvvetlerin beklemeden, karşısına çıkan kalabalık İran ordusuna hemen saldırdı. Fakat çok cesur bir asker olan Musa Paşa’nın, padişahın emrini beklemeden yaptığı bu ferdi hücum başarısız oldu ve kendisi ile birlikte  serhat boylarında yaptıkları akınlarla hristiyan aleminin gözünü korkutan, değerli akıncılarımızdan birçoğu şehit düştü, bir çok kıymetli kumandan da esir edildi. Bunlar arasında Turhanzade Ömer Bey de bulunuyordu. O gece Uzun Hasan, kazandığı bu küçük zaferi, sanki dünyanın en büyük ordusunu mağlup etmiş gibi kutluyordu. Halbuki Osmanlı ordusunun asıl kuvvetleri ertesi gün oraya gelecek ve kendisine dersini verecekti. Esir ettiği Turhanzade Ömer beyin de davetli olduğu bir ziyafet tertip etti. yanına oturttuğu kıymetli esirine:-Hey Ömer bey, Osmanoğlunun kolunu kanadını kırdım. Çünkü onun en seçme askerleri Rumeli askeridir. Onları da mağlup ettim ve kumandanları Murat Paşa ile birlikte çoğunu öldürdüm, kıymetli bir akıncı beyi olan seni de esir ettim. Artık Osmanlı bir daha benim karşıma çıkmaya cesaret edemez. Ne dersin? Dedi.Bunun üzerine Ömer bey:-Denizden bir damla su alınmakla dalgaların coşkunluğu gitmez. Padişahımın emrinde benim gibi, hatta benden çok kıymetli yüz bin Ömer vardır. Benim olmam padişahımın kıymetini arttırmaz veya olmamam ona bir halel getirmez, diye cevap verdi.
Tüm İçerikler