Seyyid Fehim Arvasi, evliya bir zat idi.
Her hali, insanlara, birer nasihat idi.
Var idi kendisinde iyi huy, güzel ahlak.
Şefkatli davranırdı o herkese muhakkak.
Her ne zaman bir sohbet etse idi o halka,
Ölüm ve ahiretten, bahsederdi mutlaka.
Bir gün de buyurdu ki: (Gidilirken bir yere,
İhtiyaç duyulursa nasıl ki bir rehbere,
Allah'a kavuşturan, bu din yolunda da hem,
Yolu bilen bir rehber lazımdır, hem de elzem.
Bu din, sorup öğrenmek ve iş yapmak dinidir.
İnsan yalnız kalırsa, bu, çok tehlikelidir.
İnsana dost lazımdır, olsa da bir tek kişi.
Yoksa, kitap okumak olmalı onun işi.
Kendi aklına göre giderse eğer insan,
Arkadaşı şeytandır ve sonu olur hüsran.)
Bir gün de buyurdu ki: (Hak teâlâ, insanda,
İki korkuyu birden, cem etmez bir arada.
Yani kim, bu dünyada korkar ise Allah'tan,
Korkmaz o ahirette Cehennemden, azaptan.
Dünyada korkmayan da, çok korkar ahirette.
Zira o kimse için, azap vardır elbette.
Korkmanın menşeinde, vardır gizli muhabbet.
İnsan, çok sevdiğinden çekinir, korkar elbet.
Allah korkusunun da temelinde bu vardır.
Bu sevgi çoğaldıkça, korku dahi çoğalır.
Kulda, böyle korkunun hasıl olması için,
Mütevazı olması lazım gelir kişinin.
Kibirli insanları, Rabbimiz sevmez elbet.
Sevmediğine ise, vermez muvaffakıyet.
Gayriyi beğenmeyen, çok adi birisidir.
Şeytan huylu ve hatta şeytanın kendisidir.
Şeytan, Adem Nebi'ye karşı kibrettiğinden,
Kovuldu, tard olundu huzur-u ilahi'den.)
Yine o buyurdu ki evinde bir sohbette:
(Eğer niyet hayırsa, hayırdır akıbet de.
Hak teâlâ bir kula, eder ise muhabbet,
Sevdiği bir kulunu, tanıtır ona elbet.
Gösterir demiyorum, tanıtır, çok sevdirir.
Görmek ile tanımak, zira ayrı şeylerdir.
Her kime tanıtırsa Allah böyle birini,
Ona vermiş demektir her türlü nimetini.
Nasıl Resulullahı çok sevdi sahabiler,
Verdi Allah onlara, çok ulvi dereceler.
Çok yüksek olsa bile, başı bir evliyanın,
Ayağı altındadır Sahabe-i kiramın.
Onları tanımakla, tanımayıp sevmemek,
Arasında, çok büyük fark vardır, bilmek gerek.
Gözü açık olanla, a’ma olan gibidir.
Onları tanıyan ve seven, çok talihlidir.)