Hazret-i Bistami'ye sual etti ki bir zat:
(Kimdir senin mürşidin, kim seni etti irşat?)
Buyurdu ki: (Mürşidim, bir kadındır evladım.)
O kimse hayret edip, dedi ki: (Anlamadım.)
Buyurdu: Bu sözümü izah edeyim ki ben,
Aşk-ı ilahi ile geçmiş idim kendimden.
Bu halde yürüyordum, bir yolun kenarında.
Bir kadına rastladım, un çuvalı sırtında.
Kan ter içerisinde, çok zor götürüyordu.
Nihayet aciz kalıp, bir kenara oturdu.
Sonra beni görünce, memnun oldu begayet.
Dedi ki: (Bana yardım eder misin bir zahmet?)
Ona, şöyle demeyi bir an için düşündüm:
(Olur ama, benim de yetişmez buna gücüm.)
Ona, düşündüğümü tam diyeceğim zaman,
Bir kafesin içinde, görüverdim bir arslan.
Ve işaret eyledim, elimle o hayvana.
Kafesinden çıkarak, yürüyüp geldi bana.
Çuvalı yükleyerek sırtına o hayvanın,
Dedim ki: (Götür bunu, evine bu hanımın.)
Gösterdiğim için de, böyle açık keramet,
O kadından utanıp, pişman oldum begayet.
Ona sordum: (Ey kadın, vardığında evine,
Kime rastladığını söylersin ailene?)
Cevabında dedi ki: (Ne ise, onu derim.
Çok zalim Bayezid'i gördüğümü söylerim.)
Ben, hayretler içinde dedim ki o kadına:
(Niçin zalim diyorsun, geldim ya yardımına.)
Dedi ki: (Bir zulümdür elbet senin bu işin.
Zira yaratılmadı bu hayvan, bunun için.
Bilirsin ki arslanlar, yük hayvanı değildir.
Ona yük taşıttırmak, zulüm değil, ya nedir?)
Bu çok doğru cevabı, kadından işitince,
Ağlayıp, çok istiğfar eyledim gündüz gece.
O günden sonra, bana, sorsalar: (Kimdir hocan?)
O kadının sözünü hatırlarım o zaman.
Eski bir talebesi vardı ki onun yine,
Evde hizmet ederdi, devamlı kendisine.
Hergün görmüş olduğu işbu talebesini,
Yine her çağırışta, soruyordu ismini.
Bir gün yine sorunca, arzetti ki: (Efendim!
Yirmi yıldır, bu evde hep hizmet etmekteyim.
Bunca yıl, yanınızda devamlı kaldım da hep,
Yine de sorarsınız ismimi, neden acep?)
Buyurdu: (Kaplayınca beni Allah sevgisi,
Hatırımdan silinip gider Ondan gayrisi.
Senin dahi ismini unuturum o sıra.
Bu, elimde değildir, yavrum bakma kusura!)
Talebe, bu cevaba hayret etti ve şaştı.
Ona olan sevgisi, daha da fazlalaştı.