Resulullah buyurdu: (Vardır ki bazı kullar,
Günahı sebebiyle, Cenneti kazanırlar.)
(Nasıl olur?) denildi, buyurdu ki: (Günaha,
Tövbe istiğfar edip, unutmaz onu daha.
Öyle pişman olur ki, şeytan da hayret eder.
Ve keşke bu günaha sokmasaydım onu der.)
Allah, bir Peygambere buyurdu: (Git müjde ver.
Mümini affederim, tövbe ederse eğer.)
Bir veli buyurdu ki: (Tövbe edip yatınız.
Ertesi güne dahi, tövbeyle başlayınız.)
İsrailoğulları zamanında bir kişi,
Vardı ki, fasık olup, günah idi her işi.
Fakat günün birinde, oldu nadim ve pişman.
Tövbe etmek istedi bütün günahlarından.
Ve lakin düşündü ki: Pek fazladır günahım.
Acaba tövbe etsem, affeder mi Allah’ım?
Bunu öğrenmek için, acele bir âlime,
Gidip dedi: (Cevap ver benim şu sualime.
Doksandokuz kişiyi öldürmüş bir adamım.
Eğer tövbe edersem, affeder mi Allah’ım?)
(Hayır etmez) deyince, öldürdü onu dahi.
Yüz oldu böylelikle onun öldürdükleri.
Gitti başka âlime, sordu yine durumu:
(Yüz kişiyi öldürdüm, tövbem kabul olur mu?)
Dedi: (Olur ve lakin terk et sen bu diyarı.
Filan köye hicret et, iyidir insanları.)
Tövbe edip, o köye giderken fakat bu zat,
Ömrü nihayet bulup, o yolda etti vefat.
Azap melekleriyle, rahmet melaikesi,
Ruhunu götürmeye, oraya geldi hepsi.
Ve lakin bir hususta eylediler ihtilaf.
(Bu mevta, bize ait) diyordu iki taraf.
Hak teâlâ buyurdu: (Tartışmayı bırakın!
Ölçün iki tarafı, nereye daha yakın?)
İyi köye, bir karış yakın bulunca onu,
Rahmet melaikesi aldı onun ruhunu.
Lakin halis tövbenin vardır ki işareti,
Pişmanlık ateşiyle kavrulur, yanar içi.
Ne kadar çok olursa pişmanlığı kişinin,
Öyle çok tesir eder affa kavuşmak için.
Günahlar sebebiyle, kalpteki siyah izler,
Pişmanlık ateşiyle ancak temizlenirler.
Resulullah buyurdu: (Tövbekârlarla otur.
Çünkü o kimselerin kalpleri ince olur.)
Bir gönül, ne kadar çok temiz ve safsa eğer,
O kişi, günahlardan o kadar nefret eder.
Vaktiyle bir Peygamber, günahkâr bir kişinin,
İsteğiyle, Allah’a yalvardı affı için.
Ona vahiy geldi ki: (Yerde ve göktekiler,
O kulun affı içir şefaat etse eğer,
Affetmem o kimsenin günahını ben asla.
Zira pişman olmuyor günahına ihlasla.)
Günahlar, ayrılsa da büyük-küçük diyerek,
Günahların hepsi de, aslında büyüktür pek.
Zira düşünmeli ki, günah ile o insan,
Kime karşı gelmiştir, kime etmiştir isyan?
Madem ki Halık'ına isyan etti o kimse,
Günahın küçüğü de, büyüktür öyle ise.