Kur’ana mâna vermek
|
|
Sual: Hacılara dağıtılan Kur’an mealindeki bir hadiste, (Kur’anı kendi görüşüne göre açıklayan kâfir olur) deniyor. Ben iyi Arapça biliyorum. Kur’anı okuyunca, orada geçen kelimelerin, cümlelerin Türkçesini anlıyorum. Anlamamın bir mahzuru oluyor mu?
CEVAP
Mahzuru olmaz. Bahsettiğiniz hadis-i şerif, İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat’ında da geçiyor. Kelimelerin, cümlelerin Türkçesini anlamanın mahzuru olmaz. Âyetlere kendi görüşüne mâna vermenin, hüküm çıkarmanın mahzuru olur. Birkaç örnek verelim:
Fatiha suresindeki (İyyâke neste’în) ifadesini Türkçe olarak, (Yalnız senden yardım isteriz) şeklinde anlamanın mahzuru olmaz, fakat âyet-i kerimeye kendi görüşüne göre mâna vermenin mahzuru olur. Mesela (Allah’tan başkasından bir şey istemek demek şirktir) diye mâna vermek, kendi görüşüne göre tefsir etmek olur.
Boğulmakta olan birisi, (İmdat, ben ölüyorum, bana yardım edin) dese, bu zihniyete göre şirke düşmüş olur. (Şu yükümü sırtıma koymama yardım et) diyen ihtiyara, (Sen Allah’tan başkasından yardım istedin, şirke girdin) demek, kendi görüşüne göre mâna vermek olur.
(Ya Resulallah bize şefaat et) diyen Müslümana, (Sen Allah’tan başkasından yardım istedin, şirke girdin) demek, kendi görüşüne göre mâna vermek olur.
Bir peygamberin veya evliya bir zatın türbesine giderek, (Bana imdat eyle!) diyene, sen şirke girdin demek, kendi görüşüne göre mâna vermek olur.
(Ben yılandan korkarım) veya (Ben fareden korkarım) yahut (Ben Allah’tan korkmayandan korkarım) diyene, (Başkalarından değil yalnız benden korkun), (Yalnız Allah’tan korkun) mealindeki âyet-i kerimeleri okuyup, (Sen Allah’tan başkasından korktuğun için şirke girdin) demek, kendi görüşüne göre mâna vermek olur.
(Peygamberler, şehidler şefaat eder) diyen kimseye, (Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir) mealindeki âyet-i kerimeyi okuyup şirke girdin demek de, kendi görüşüne göre mâna vermek olur.
Bunları okuyup, içinde geçen kelimelerin anlamını bilse bile, (Bu âyete Resulullah ne mâna verdi, âlimlerimiz nasıl tefsir ettiler bilmiyorum) demek veya biliyorsa, (Bu âyette bildirilen mânâ şudur) demenin mahzuru olmaz. Kendi anladığına göre açıklamak mahzurludur. Kendi görüşüne göre açıklamak, Peygamber efendimizin bildirdiği gibi, küfür olur. Meal okumak da, işte bunun için uygun değildir. Meal okuyan, Allahü teâlânın o âyet-i kerimedeki muradını değil; o meali yazanın, kendi düşüncesine, sınırlı bilgisine ve anlayışına göre verdiği manayı okumuş olur.