Rüzgâr eken
|
|
Sual: Yalnız Kur’an diyenlerin sapıttıklarını görüyoruz. Hâlbuki Kur’an, Resulullah’a ve âlimlere uyulmasını emretmiyor mu? Yalnız Kur’an diyenler niye, Kur’anın emrine uymuyorlar?
CEVAP
Baştan sapıtınca, raydan çıkınca, raya girmek kolay olmaz. Allah ne diyor diyerek meal okuyup hüküm çıkarmak çok zararlıdır. (Hayır, ben hüküm çıkarmak için değil, de Kur’anda ne var diye okuyorum) demek de yanlıştır. İnsan okuduğun etkisinde kalır. Tercüme edenin fikrine esir olur. Kendi tercüme ediyorsa, kendi fikrinin esiri olur. Osmanlılar bunu bildiği için, hiç meal yazmamışlardır. Osmanlıdan sonra gayrimüslimler bu işe önayak olmuş, sonra herkes meal yazmaya başlamış ve çok kimsenin sapıtmasına sebep olmuşlardır. Meal okumak, yüzme bilmeyenin, kendisini denize atması gibi tehlikelidir. Meal okuyup hüküm çıkarmak, rüzgâr ekip fırtına biçmeye benzer. Buna birkaç üç örnek verelim:
1- Rahmetli Sadreddin hoca, çocuklarına, dini aslından, Kur’andan öğrenin diye nasihat ederdi. Oğlu 19’cu oldu, Kur’andan başka şeyi kabul etmem demeye başladı. Babası eyvah dediyse de, dizlerini dövdüyse de, fayda vermedi.
2- Reformist Fazlurrahman’ın oğlu Hıristiyanlığa geçip papaz olunca, babası tepki gösterip niye Hıristiyan olduğunu sorar. Oğlu da, (Baba, Hıristiyanların da Cennet’e gideceğini söyleyen sen değil miydin? İftihar edeceğin yere, tepki göstermeye ne hakkın var) diyerek, babasını susturur.
3- Yine bir yazar, (Hıristiyanların mazlumları cennete gidecek) dedi. Ona tâbi olanların çoğu, (Hıristiyanların hepsi mazlum) diyerek kiliseye gitmeye, ayinlere katılmaya, papazların da takva sahibi olduklarını söylemeye başlamışlardır.
Bu acı örnekler gösteriyor ki, dinden taviz vermeye gelmiyor, elini veren kolunu alamıyor, dinini yıkmış oluyor.