Ebû Bekr-i Şiblî evliyanın büyüklerindendir. 247 (m. 861) senesinde Samarra’da doğdu. Bağdâd’a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdadînin talebesidir. Aynı zamanda Mâlikî mezhebinin fıkıh âlimlerindendir. Zamanının bir tanesi olan Ebû Bekr-i Şiblî 334 (m. 945) senesinin Zilhicce ayında vefât etti.
Kıymetli nasihatleri vardır. Buyurdu ki: DÜNYA VE ÂHİRET SERMAYESİ
“Dünyadaki sermâyenize çok dikkat edin ve bilin ki ahiretteki sermâyeniz de bu olacaktır.”
“Zühd; kalbi mal yerine, onu yaratanına döndürmektir.”
“Kim Allahü teâlâyı bilirse, gam ve keder içinde olmaz.”
“Eshâb-ı kirama hürmet etmeyen kimse, Muhammed aleyhisselâma îmân etmiş olmaz.”
“Şükür, nimeti değil, nimeti vereni görmektir.”
“Sevgi; zevkte şaşkınlık, saygıda ise hayranlıktır.”
“Allahü teâlâ, Dâvûd aleyhisselâma vahiy gönderdi ve ‘Ey Dâvûd! Zikrim zikredenlerin, Cennetim ibadet edenlerin, kâfi olmaklığım tevekkül edenlerin, nimetimin çoğalması şükür edenlerin, rahmetim iyi işler yapanların, ünsiyetim müştakların ve ben, muhiblerime mahsûsum’ buyurdu.”
“Afiyet; dînin bid’atten, amelin afetten, nefsin şehvetten, kalbin kuruntudan kurtulması demektir.”
“Muhabbet davasında bulunup da başkası ile meşgûl olan, dost ile alay etmiş olur! Muhabbet makamında iş oraya varır ki, kendinden bile haberi az olur ve Hak ile bekâya kavuşur. Zîrâ, O’ndan başkasının muhabbeti kalbde olursa, tevhîd ve muhabbet sırrı gönül tahtasına yazılmaz.”
“Hürriyet, kalbin hür olmasından başka bir şey değildir.”
CENNETLİK VE CEHENNEMLİK!..
“Cehennemlik olmanın alameti; Allahü teâlânın rızâsı için bir fakîre bir parça ekmek vermemek. Fakat nefsin isteklerini tatmin etmek için, bir ziyâfete yüz altın harcamaktır. Cennetlik olmanın alâmeti ise bunun tam tersidir.”
“Tasavvuf; tam olarak beş duyu organını günahlardan korumak, her nefes veriş ve alışında günah işlememeye dikkat etmektir.”
Bir gün, Ebû Bekr-i Şiblî devamlı “Allah, Allah!” diyordu. O sırada bir genç “Niçin Lâ ilâhe illallah demiyorsun?” diye sordu. Bunun üzerine Şiblî hazretleri derin bir ah çekerek, “(Lâ ilahe) der de (illallah) diyemeden vefât ederim diye korkuyorum” dedi. Bu sözler gence çok tesir etti ve orada bir “ah” çekerek vefât etti...